Bodrum’un uçurum kenarındaki yazlık, yaz gecesinin yakıcı sıcağında kaos cehennemiydi. Hava, ter, tekila, tuzlu deniz ve iğrenç şehvetle öyle ağırdı ki, her nefes aklını sikiyordu. 25 yaşındaki Yiğit, askerlikten döndüğü bu lanetli gecede, yazlığın verandasında naber gibi dikiliyordu. Yırtık siyah atlet, terle sırılsıklam kasları, göğsü ay ışığında bir avcı gibi parlıyordu, gözleri saf arzuyla volkan gibi patlıyordu. Kapıyı açan 35 yaşındaki Alman yengesi Ingrid’di; ultra dar, götünü parçalayan deri şort ve memelerini yırtan ipek crop top giymişti; koca götü şortta hapsolmuş, memeleri crop topu sike sike patlatacak gibi kabarık. Sarı saçları ıslak, dudaklarında şeytani gülüş, mavi gözleri açlıkla alev alev, teni terle kaygan ve sikilmeyi bekliyordu.
Ingrid, kapıyı aralarken, “Yiğit, askerlik bitti, şimdi benim amımı götümü mü sikeceksin, amına koyayım?” dedi, aksanlı sesi zehir gibi, her kelime Yiğit’in damarlarını sikip attı. Elinde, mor ışık saçan obsidyen kolye tutuyordu; içinde lanetin amı kilitli gibi zangır zangır titriyordu. Yiğit, içeri dalarken, “Ingrid, bu yazlık mı?” dedi, sesi tsunami gibi, gözleri koca götüne, memelerine bıçak gibi saplandı. “Bu gece, amını götünü sike sike parçalayacağım.” Ingrid’in crop topu, terle tenine yapışmış, memeleri kumaşı yırtıp sikiyordu, deri şort koca götünde öyle sıkı ki, dikişler çığlık atıp yalvarıyordu. Gözleri Yiğit’in kaslarına kilitlenirken nefesi kesildi, dudaklarını yaladı, yazlığın havası ikisini kaosun amına çekti.
Veranda, mumların mor alevleriyle lanet arenasıydı. Ahşap zemin terle kaygan, cam duvar başka boyuttan sikip atıyor, denizden gelen rüzgâr bir savaş marşı gibi uluyordu. Mor sis tavanda, lanetli ruhlar sikilmiş gibi toplanmıştı. Yiğit, Ingrid’e öyle yaklaştı ki, aralarında nefes alacak yer kalmadı. Ingrid’in memeleri, Yiğit’e sürtünüyordu; crop top ıslak, memelerini sike sike parçalıyor, koca götü deri şortta günah heykeli gibiydi. “Bazı geceler, amını götünü kaosa sikip dağıtırsın,” diye hırladı Yiğit, sesi Ingrid’in kulaklarında patladı. Eli, Ingrid’in beline kaydı, parmakları teninde yıldırım gibi çarptı, koca götüne yapıştı, şort dikişleri sikip çatırdadı. Ingrid’in dudakları titriyordu; Yiğit’in tekila, ter ve arzu kokusu aklını sikti, memeleri crop topu patlatacak gibi gerildi.
Yiğit’in dudakları, Ingrid’in boynuna gömüldü, eli koca götünü öyle sıktı ki, deri şort yırtılıp amına koydu; yazlık çığlık attı. Mumlar titredi, kolye düştü, çatladı, mor sis fışkırdı, havayı zehir gibi sikti. Ingrid’in crop topu, memelerinde kayarken, Yiğit’in elleri teninde yanık izleri bıraktı, amını götünü sike sike parçalamak için doğmuştu. Şort koca götünde yırtılırken, Yiğit crop topu sıyırdı, memeleri fırlayıp ortalığı sikti. Ingrid’in nefesi, Yiğit’in göğsüne inilti olarak çarptı, veranda bu çekime teslim oldu. “Her şeyi amına koyup kaosu sike sike dağıtacağız,” dedi Yiğit, sesi bir canavar gibi kükredi, gözleri avcının açlığını sikiyordu. Ingrid’in elleri, Yiğit’in göğsüne kaydı, tırnakları teninde kanlı izler bıraktı, atleti sikip yırttı. Verandanın havası kaosla patlayıcıydı; nem havayı yuttu, cam duvar siluetlerini lanet tablosuna çevirdi.
Ingrid, Yiğit’in kollarında erirken, yazlığın kapısı patlamayla sikip dağıldı. Komşu villadan 30 yaşındaki Aslı, dar yılan derisi elbise içinde, eski tılsımla dikildi. Elbise memelerini, götünü öyle sıkıyordu ki, kumaş sike sike yırtılacaktı. Saçları dağınık, gözleri şok, kıskançlık ve çıldırmış arzuyla doluydu. “Yiğit! Bu ne lanet, amına koyayım?!” diye haykırdı, sesinde yırtıcı bir çekim vardı. Gözleri, Ingrid’in koca götüne, memelerine, Yiğit’in kaslarına kaydı, dudakları titredi, tılsımı tutan elleri zangır zangır sallandı. Mor sis verandayı yuttu, ahşap zemin titredi. Cam duvar, mor alevlerle boyut kapısına döndü; lanet amını götünü sike sike parçalamak için fırladı.
Aslı, tılsımı fırlattı, ışık patladı. “Yazlığın lanetini uyandırdınız, amınızı götünüzü sikip yutacak!” diye kükredi, gözleri çekime mıhlandı. Tılsım havada, kıvılcımlar dans etti, lanetli ruh çağırdı. Ingrid, Yiğit’ten ayrılmadan, kahkaha attı, “Aslı, hasret gideriyorduk… kaosun amına mı sikeceksin?” Sözleri bıçak gibi, Aslı’nın içinde yangın başlattı, kıskançlık ve arzu sikip parçaladı. Yiğit’in eli, Ingrid’in koca götüne sert bastı, şortu sikip yırttı, memelerine yapıştı, crop top koptu. Veranda kıyamet göbeği oldu. Mor sis gölgelerle dans etti, ahşap çatırdadı, rüzgâr uçuştu, cam duvar titreşti, lanet uludu. Gölgeler, Yiğit’in eski sevgilisinin siluetini çizdi, siluet izledi; an ruhunu sikip yuttu, karanlıkta kahkaha attı.
Yiğit, Ingrid’in kulağına, “Bu yazlık, arzuları amına koyup siker,” fısıldadı; nefesi teninde lav gibi, her kelime lanet gibiydi. Ingrid’in bedeni korku, tutku, arzuyla titredi; memeleri serbest, koca götü şortsuz, tırnakları Yiğit’in teninde kanlı izler bıraktı. Aslı, “Bunu kimseye anlatmam, amına koyayım!” dedi, sesi çığlığa, iniltiye dönüştü; gözleri Ingrid’in memelerine, koca götüne, Yiğit’in ellerine kilitlendi, arzularıyla boğuştu, elleri titredi, memeleri, götü elbisede sike sike patlayacaktı. Verandada kaos patladı; mumlar söndü, nefesler savaş ritmi gibi çarpıştı, ahşap uludu, yer titredi, lanet yuttu.
Veranda kaosun merkeziydi. Mor sis girdap gibi, gölgeler cam duvarda dans etti, tılsımın kıvılcımları patladı, lanet ritüeli zirvedeydi. Yiğit ve Ingrid, kaosun göbeğinde kenetlendi, evreni sikip unuttu; tenleri lanetle kaynadı, memeleri, koca götü ateşe verildi, amını götünü sike sike parçalayan kaos koptu. Aslı, tılsımı düşürdü, arzularına teslim olacaktı; gözleri Ingrid’in teninde, Yiğit’in hareketlerinde, memeleri, götü elbisede sıkıştı. Patlamayla her şey durdu. Sis dağıldı, veranda sessizleşti, kolye toza döndü, ahşap paramparça, ter kana boyandı, kurban sunulmuştu. Yiğit, Ingrid’e, “Amını götünü sike sike kaosu dağıttık,” dedi, yazlıktan çıktı, ateşi Ingrid’in teninde lanet gibi yandı.
Aslı, “Böyle bok görmem, amına koyayım!” diye uluyup kaçtı, dudakları titredi, an ruhunu sikti; tılsımı düşürdü, lanetten kurtulmak istedi. Ingrid, yalnız, cam duvara baktı; boynunda lanetli sembol, memelerinde, koca götünde el izleri, gözlerinde kaos kükredi. Veranda sırrı yuttu, Ingrid’in ruhunu lanete zincirledi, her nefeste o anı yaşadı.
Yazlık uyumadı. Ingrid, Yiğit’in dokunuşunu, nefesinin yanıklarını, memelerine, koca götüne kazıdığı ateşi, Aslı’nın aç gözlerini, yazlığın lanetli ruhunu düşündü. Kalbi korku ve tutkuyla kudurdu; anın büyüsü özgürleştirdi, lanetledi, ruhu sikip parçalandı. Aslı, villasında tılsımı ararken arzularıyla boğuştu, geceyi lanetledi, memeleri, götü anın hayalini taşıdı. Yiğit, sahilde, tekila şişesine bakarken, Ingrid’in koca götünü, memelerinin ateşini, lanetli anı unutamadı; her yudum kaosu sikip diriltti. Veranda, bir sonraki kaosu bekledi, bu hikaye ateşin kudurmasıydı.
Ben Ayşe, 43 yaşında, kocam beş yıl önce öldü, oğlum Can’la yalnız yaşıyoruz. Can, 22 yaşında, uzun boylu, kaslı, son zamanlarda bana garip bakıyor...
Ben Eda, 27 yaşında, bir yıllık evliyim, kocamla güzel bir hayatımız var ama yatakta pek ateşli değil, cinsellikte amatör sayılırım. Mahallenin bak...
Ben Mert, 22 yaşında, üniversite öğrencisiyim. Ablam Derya, 28 yaşında,...
Ben şu anda 33 yaşında evli biriyim. Benim...
Herkese slm benim adım Tuğba. Daha önceleri, yani evlenmeden önceleri de sex hikayeleri okurdum. Özellikle karısını siktirenlerin, kocasını aldıp b...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım, evde kız kardeşim Ece’yle yaşıyoruz. Ece...
Ben Aslı, 24 yaşında, sevgilim Mert’le iki yıldır birlikteyiz, cinselli...
Ben Ceren, 18 yaşında, liseliyim, son sınıftayım. Okul müdürü Hakan Bey...
Iyi günler ben elazığdan timuçin size anne...
Alt komşularım dul 37 yaşındaki bir anneyle 19 yaşındaki kızıydı.annesi çok bakımlı,sarışın,balık etliydi.hep etek giyer,bazen minili dolaşır beni ...