Azgın Hala Kızının Amının Alevini Söndürdüm

O yaz, ailemle birlikte Antalya’daki halamın yazlığına gitmiştik. 23 yaşındaydım, üniversitede son sınıfta, hayatın tadını çıkarmaya hevesli bir heriftim. Halamın kızı Aylin, 20 yaşında, tam bir afet olmuştu. Uzun bacakları, ince beli ve o dolgun göğüsleriyle plajda bile dikkat çekiyordu. Kumral saçları dalga dalga, yeşil gözleri insanı delip geçiyordu. Çocukken beraber kovalamaca oynardık, ama şimdi o masum kız gitmiş, yerine azgın bir dişi gelmişti. Aylin’in her hareketi, her bakışı sikimi kaldırıyordu.

İlk günler aileyle takıldık, mangallar yakıldı, denize girildi. Ama Aylin’le aramızda bir şeyler dönüyordu. Yemek masasında bacağı bacağıma değiyor, havuzda yüzerken sürtünüyordu. Bir gece, herkes uyuduktan sonra verandada bira içiyordum. Aylin, üzerinde kısa bir şort ve askılı bluzla çıkageldi. “Uykum kaçtı,” dedi, o cilveli sesiyle. “Gel, bi şeyler içelim,” dedim, sırıtarak. Yanımda oturdu, bacakları bacaklarıma değiyordu. “Sıcak buralar, değil mi?” dedi, bluzunu hafif sıyırıp göbeğini gösterdi. Sikim anında kazık gibi oldu.

“Sıcak dedin de, sen baya ateşlisin,” dedim, göz kırparak. Kahkaha attı, “Söndürebilir misin bakalım?” dedi, meydan okuyarak. O an bardağı masaya koydum, elini tuttum. “Hadi içeri,” dedim, fısıldayarak. Kimseye çaktırmadan salona geçtik, koltuğa oturduk. Aylin kucağıma tırmandı, dudaklarıma yapıştı. Öpüşmesi öyle vahşiydi ki, dili ağzımda dolanırken kendimi kaybettim. “Aylin, bu yanlış…” dedim, ama sesim ikna edici değildi. “Siktir et, istiyorum seni,” dedi, bluzunu çıkarıp attı. Sütyensiz göğüsleri taş gibi, meme uçları dimdikti.

Göğüslerini avuçladım, yalamaya başladım. Aylin inledikçe azdım, “Ohh, devam et!” diye fısıldadı. Şortunu indirdim, altında minicik bir külot. Amının hatları belli oluyordu, sırılsıklamdı. “Bu ne, su baskını mı?” dedim, gülerek. “Senin suçun,” dedi, bacaklarını ayırarak. Külotunu sıyırdım, karşımda tıraşlı, pembemsi bir am. Mis gibi kokuyordu, dayanamadım, dilimi değdirdim. Aylin zevkten kıvrandı, “Siktir, ne güzel yalıyorsun!” Saçlarımı çekiştiriyor, amını ağzıma bastırıyordu. Dilimle klitorisini buldum, emdikçe inlemeleri yükseldi.

“Dayanamıyorum, sik beni!” dedi, yalvararak. Koltuğa uzattım, bacaklarını omzuma aldım. Sikimi amına dayadım, öyle kaygandı ki tek hamlede içine girdim. “Ohh, ne büyük!” diye inledi. Daracık amı sikimi mengene gibi sardı, hızlandım. Her vuruştan göğüsleri zıplıyor, koltuk gıcırdıyordu. “Sert ol, dağıt amımı!” diye bağırdı. Tırnakları kollarımda iz bırakırken, amının alevi beni yakıyordu. “Aylin, bu am fena!” dedim, dişlerimi sıkarak.

Pozisyon değiştirdik, Aylin üstüme çıktı. Sikimin üstünde zıplarken saçları dalgalanıyor, “İçimi dolduruyorsun!” diye inliyordu. Elleri göğsümde, ben de kalçalarını sıkıyordum. Öyle ıslaktı ki, her hareketinde şlap şlap sesler çıkıyordu. “Götünü de sikeceğim,” dedim, azgınlıktan kudurmuş halde. “Hadi, yap!” dedi, gözlerimin içine bakarak. Onu domalttım, amından akan suları götüne sürdüm. Sikimi yavaşça ittirdim, daracık ve sıcacıktı. “Siktir, yavaş!” dedi, ama zevkten inliyordu. Götünü sikerken amını parmakladım, Aylin çıldırmış gibiydi.

“Boşalcam,” dedim, nefes nefese. “İçime boşal, hap kullanıyorum!” dedi, titreyerek. Amına geri döndüm, son bir hamleyle içime boşaldım. Aylin de aynı anda orgazm oldu, inlemeleri kulaklarımda yankılandı. Koltuğa yığıldık, ter içinde, gülüyorduk. “Amının alevini söndürdüm mü?” dedim, sırıtarak. “Şimdilik,” dedi, göz kırparak. O gece sabaha kadar sikiştik, salonda, banyoda, her yerde. Aylin’in azgınlığı bitmiyordu, benim de öyle.

O yaz, Aylin’le her fırsatta buluştuk. Plajda, yazlıkta, hatta bir keresinde arabada. Ailesi hiçbir şey çakmadı, ama biz kendi ateşimizde yanıyorduk. Aylin’in amı, o inlemeler, o dolgun vücudu… Hepsini hâlâ dün gibi hatırlıyorum. Hala kızı olmaktan çıkmış, zevkin kraliçesi olmuştu.