Bir akşamüstü, sevgilim Zeynep’le arabayla şehir dışında bir göl kenarına gitmiştik. Zeynep, 19 yaşında, liseden yeni mezun, masumiyetiyle insanı büyüleyen bir kız. Uzun siyah saçları, badem gözleri, incecik beli ve her zaman utangaç gülüşüyle tam bir melek. Üç aydır çıkıyorduk, genelde el ele tutuşur, hafif öpüşürdük, çünkü Zeynep, “Bakireyim, hazır değilim,” derdi. Saygı duyardım, ama içimde bir arzu birikiyordu. O akşam, gölün kenarında battaniye serip oturduk, yıldızları izliyorduk. “Böyle anlar hep olsa,” dedi, başını omzuma yaslayarak. “Seninle her an güzel,” dedim, saçlarını okşarken.
Hava serinleyince arabaya geçtik, arka koltuğa oturduk, müzik açtık. Zeynep, “Sana bir şey söyleyeyim mi?” dedi, utangaçça. “Ne?” dedim, merakla. “Sanırım… Hazırım,” dedi, yüzü kızardı. “Emin misin?” dedim, kalbim küt küt atıyordu. “Evet, ama yavaş ol,” dedi, gözlerimin içine bakarak. Öpüşmeye başladık, bu kez farklıydı, daha ateşli. Elbisesini sıyırdım, altında beyaz pamuklu sütyen ve külot, masumiyeti sikimi taş gibi yaptı. Sütyeni indirdim, göğüsleri küçük ama diri, uçlarını emdim, Zeynep titredi, “Oh, bu nasıl bir his!” Külotunu sıyırdım, amı tertemiz, hafif ıslak. “Yala,” dedi, fısıldayarak. Bacaklarını ayırdım, amına yumuldum, dilimi klitorisine değdirdim, Zeynep, “Yala, sevgilim, ilk bu!” diye inledi. Parmaklarımı yavaşça gezdirdim, titriyordu. “Hadi, sok, ama dikkatli,” dedi, gözleri korku ve arzuyla doluydu. Kotumu indirdim, sikim dimdik. “Prezervatif takayım,” dedim, torpidodan aldım. Arka koltukta uzattım, sikimi amına dayadım, “Yavaş,” dedi, eliyle omzumu sıktı. Hafifçe bastırdım, daracık, “Ah, acıyor!” dedi, ama durmamı istemedi. Yavaşça girdim, “Sik, Zeynep’i sik!” diye fısıldadı. Hızlanmadım, ritmi korudum, göğüslerini okşuyordum. “Daha sert, amımı del!” dedi, acısı zevke dönmüştü. Arka koltuk sallanıyordu, “Sik, bakire amımı sik!” diye inledi. İlk postayı prezervatife boşaldım, nefes nefese. Zeynep, “Bir daha,” dedi, utangaçça. Bu kez üstüme oturdu, yavaşça zıpladı, “Sik, sevgilim, bu harika!” İkinci postayı göğüslerine fışkırttım, ikimiz de ter içinde, gülüyorduk.
Zeynep, “Bu sadece bizim sırrımız,” dedi, elbisesini giyerken. “Söz,” dedim, hâlâ şaşkındım. Eve dönerken el eleydik, ama o sikişten bahsetmedik. Zeynep’le hâlâ sevgiliyiz, ama o arka koltuk anını konuşmuyor, sadece gülümsüyor. O göl kenarı, hayatımın en masum ve vahşi anılarından biri oldu. Zeynep’in bakire teslimiyeti aklımdan çıkmıyor, ama o anın heyecanı içimde bir huzursuzluk da bıraktı. Bakire sikiş saf bir patlama, ama insanı allak bullak ediyor. Umarım herkes böyle bir masumiyeti doğru insanla yaşar.
Ben Ayşe, 43 yaşında, kocam beş yıl önce öldü, oğlum Can’la yalnız yaşıyoruz. Can, 22 yaşında, uzun boylu, kaslı, son zamanlarda bana garip bakıyor...
Ben Eda, 27 yaşında, bir yıllık evliyim, kocamla güzel bir hayatımız var ama yatakta pek ateşli değil, cinsellikte amatör sayılırım. Mahallenin bak...
Ben Mert, 22 yaşında, üniversite öğrencisiyim. Ablam Derya, 28 yaşında,...
Ben şu anda 33 yaşında evli biriyim. Benim...
Herkese slm benim adım Tuğba. Daha önceleri, yani evlenmeden önceleri de sex hikayeleri okurdum. Özellikle karısını siktirenlerin, kocasını aldıp b...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım, evde kız kardeşim Ece’yle yaşıyoruz. Ece...
Ben Aslı, 24 yaşında, sevgilim Mert’le iki yıldır birlikteyiz, cinselli...
Ben Ceren, 18 yaşında, liseliyim, son sınıftayım. Okul müdürü Hakan Bey...
Iyi günler ben elazığdan timuçin size anne...
Alt komşularım dul 37 yaşındaki bir anneyle 19 yaşındaki kızıydı.annesi çok bakımlı,sarışın,balık etliydi.hep etek giyer,bazen minili dolaşır beni ...