Bir pazar sabahı, karım markete gitmişti, evde kahve içip gazete okuyordum. O sırada kapı çaldı, karımın küçük kardeşi, yani baldızım Ezgi’ydi. Ezgi, 27 yaşında, karımdan beş yaş küçük, ama bayağı farklı bir tip. Uzun siyah saçlı, dolgun dudaklı, kıvrımlı bir hatun. Genelde neşeli, biraz da flörtöz bir havası var, ama ben hep mesafeli dururdum. “Abla evde mi?” dedi, içeri girerken. “Yok, markete gitti, birazdan gelir,” dedim. “O zaman sana takılırım,” dedi, gülerek, salona yayıldı. Üzerinde dar bir atlet, altında yoga taytı, her hareketi dikkat çekiciydi.
Kahve yaptım, muhabbete daldık. Ezgi, bir butikte çalıştığını, sevgilisinden yeni ayrıldığını anlattı. “Enişte, sen ablami nasıl tavladın, anlat bakalım,” dedi, kıkırdayarak. “Sıkıcı bir hikaye, seninkiler daha renkli,” dedim, geçiştirdim. Sonra konu ilişkilere geldi, Ezgi, “Abla şanslı, sen sağlam adamsın, ama bazen sıkıcı mısın?” dedi, göz kırparak. Bu laf kanıma dokundu, “Sıkıcı mı? Gösteririm sana,” dedim, şaka yollu. “Hadi, göster,” dedi, birden ciddileşti. O an hava değişti, göz göze geldik, içimde bir kıvılcım çaktı.
Ezgi, “Enişte, cesaretin var mı?” dedi, koltukta bana yaklaştı. “Ne cesareti?” dedim, yutkunarak. “Bir oyun oynayalım, ama ablama söylemek yok,” dedi ve elini bacağıma koydu. Sikim anında hareketlendi, mantığım “Dur!” diyordu, ama Ezgi’nin bakışı beni ele geçirdi. “Naber, enişte?” dedi, gülerek, ve dudaklarıma yapıştı. Öpüşmesi öyle ateşliydi ki, karımı unuttum. Atletini sıyırdım, altında sütyen yoktu, göğüsleri taş gibi. Uçlarını emdim, Ezgi inledi, “Oh, enişte, devam!” Taytını indirdim, altında kırmızı bir tanga. Tangayı sıyırdım, amı sırılsıklamdı. “Yala,” dedi, koltuğa uzandı. Bacaklarını ayırdım, amını yalamaya başladım, dilimi klitorisinde gezdiriyordum, Ezgi, “Sik, yala, ablamın kocası!” diye inledi. Zevkten kuduruyordu, ben de öyle. Sonra Ezgi, “Hadi, sik beni,” dedi. Kotumu indirdim, sikim sertleşmişti. “Prezervatif?” dedim. “Pildeyim, hadi,” dedi. Koltuğa yatırdım, sikimi amına dayadım, yavaşça girdim. “Sik, enişte, baldızını sik!” diye bağırdı. Hızlandım, göğüslerini sıkıyordum, koltuk gıcırdıyordu. “Daha sert, kahpe yap!” dedi. Onu domalttım, arkadan vurdum, kalçalarına şaplak attım. “Sik, ablam bilmesin!” diye inliyordu. İlk postayı amına boşaldım, ama durmadık. Ezgi, “Bir daha,” dedi, sikime oturdu, zıplıyordu, “Sik, enişte, bu bizim oyun!” İkinci postayı göğüslerine boşaldım, ikimiz de ter içindeydik.
Karım gelmeden Ezgi toparlandı, “Bu aramızda, enişte, unutma,” dedi, göz kırptı. “Söz,” dedim, ama içimde fırtına kopuyordu. Karım geldi, hiçbir şeyden haberi yoktu, ama ben Ezgi’yi her gördüğümde o sikişi hatırladım. Ezgi’yle bir daha yalnız kalmadık, o günü hiç konuşmadık. O sikiş, yasak bir oyundu, zevkin doruğuydu, ama karıma ihanet içimi yedi. Baldız cazibesi deli eder, ama bu sır ağır bir yük. Umarım kimse böyle bir oyuna kapılmaz.
Ben Ayşe, 43 yaşında, kocam beş yıl önce öldü, oğlum Can’la yalnız yaşıyoruz. Can, 22 yaşında, uzun boylu, kaslı, son zamanlarda bana garip bakıyor...
Ben Eda, 27 yaşında, bir yıllık evliyim, kocamla güzel bir hayatımız var ama yatakta pek ateşli değil, cinsellikte amatör sayılırım. Mahallenin bak...
Ben Mert, 22 yaşında, üniversite öğrencisiyim. Ablam Derya, 28 yaşında,...
Ben şu anda 33 yaşında evli biriyim. Benim...
Herkese slm benim adım Tuğba. Daha önceleri, yani evlenmeden önceleri de sex hikayeleri okurdum. Özellikle karısını siktirenlerin, kocasını aldıp b...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım, evde kız kardeşim Ece’yle yaşıyoruz. Ece...
Ben Aslı, 24 yaşında, sevgilim Mert’le iki yıldır birlikteyiz, cinselli...
Ben Ceren, 18 yaşında, liseliyim, son sınıftayım. Okul müdürü Hakan Bey...
Iyi günler ben elazığdan timuçin size anne...
Alt komşularım dul 37 yaşındaki bir anneyle 19 yaşındaki kızıydı.annesi çok bakımlı,sarışın,balık etliydi.hep etek giyer,bazen minili dolaşır beni ...