Her şey o haftanın sonu başladı. Eşimle evliliğimizin ikinci yılında, onun yolunda gittiği gibi ama içeride bir huzursuzluk vardı. Rutin bir hayat, monoton geceler, bir şey eksikti. O hafta sonundaki kavganın kız kardeşi, yani baldızım Aylin, bize kalmaya geldi. Aylin 25 yaşında, enerjik, hayat dolu bir kızdı. Eşimden farklıydı; daha özgür, daha cesur. İlk geldiğimde karşı bir şey hissetmemiştim, sadece aileden saklanıyordum. Ama o hafta sonu, her şey altüst oldu. Cumartesi akşamı erken uyudu, başbaşa çekiyordu. Aylin'le ben salonda izledik, televizyonda bir film açtık, şarap içiyorduk. Sohbet sırasında göz göze gelin, bir an sustuk. "Eşimle aran nasıl?" diye sordu, merak doldu. "İyi" dedim, ama yalan söylediğimi belirttim. O da biliyormuş gibi, yürüyordu. "Bazen insanın daha fazlasını ister, değil mi?" dedi, gözlerindeki bozulmayı rahatsız etti. Şarap kadehimi aldım, bir yudum içtim, ne diyeceğimi bilemedim. Sonra koltukta bana biraz daha yaklaştı, dizlerimiz birbirine bağlandı. Kalbim hızlandı, bu yanlış bir histi ama durduramadım. "Seninle konuşmak hep keyifli" dedi, eli koltuğun sınırı benimkine yakınlaştı. "Teşekkür ederim" dedim, sesim titriyordu. O an, bir şey oldu. Parmakları parmaklarına değdi, o kadar hafif, o kadar masum bir dokunuştu ki, ama köklü bir ateş yaktı. Eşimin odasında uyuduğu standart, ama görünümleri Aylin'den alınır. "Biliyor musun" dedi usulca, "seni hep farklı buldum." Yutkundum, ne yapacağımı bilemedim. Sonra bana daha da yaklaştı, nefesini paylaştığımda. Dudakları dudaklarıma değmediği zaman, donup kalmak. Öpüşmeye başladı, öyle sessiz, öyle gizli bir öpücüktü ki, ama beni baştan çıkardı. Ellerim istemsizce gitti, o ise saçlarımı okşuyordu. "Bu yanlış" dedim fısıltıyla, ama kendimi çekemedim. "Biliyorum" dedi, "ama durduramıyorum." Salondan filtreleme geçti, kimsenin uyanmasın diye sürekli hareket ediyor. Tezgahayı saklamadım, o bana ayrıldı, uzanmamız derinleşti. Gömleğimin düğmeleri açıldı, elleri tenimde dolaşırken her şey o kadar gerçek, o kadar yoğundu ki,parlamayı unuttum. "Daha ileride mi?" diye fısıldadı, gözlerindeki arzu beni çekti. "Bilmem ki" dedim, ama parçamın zaten anlaşmasının imzalanması. Odaya geçtik, kapıyı kilitledik. Yatağa uzandık, onun dokunuşunu daha da ele alabiliyordu. Üstümdeki tişörtleri çıkardım, o da bluzunu attı, onlarımız buluştuğunda gizli bir suçluluk yürüyüşüne yükseldi ama durmadım. Saatler geçti, zaman kaybolmuştu. Sabah olduğunda Aylin hayattaydı, uyuyordu. Sessizce kalkıyorum, salona girdim, arada kalıyorduk uyuyordu. Ne zamanları düşünürken midem bulandı. "Ben ne durdum?" Kendi kendime dedim ama cevap yoktu. O gün parlamayla hiçbir şey yapılmaması gibi davrandım, ama Aylin'in bakışları her şeyi anlatıyordu. Akşam yemeğinde masada otururken, göz göze geldik, içim titredi. Telefonuma bir mesaj geldi, Aylin'den:"Dün geceyi unutamam." Kalbim sıkıştı, yakınlaşmaya bakamadım. O gece kendimle yüzleştim. Aylin'le yaşadığım o yasak anlamış, bana hem bir tutku hem de bir yıkım getirmişti. Eşimle aramızdaki sevginin azalmasını, yeri boş bir alışkanlığa bırakmayı fark ettim. Ama bu, baldızımla yöntemleri doğru bir şekilde çıkarmazdı. Ertesi gün Aylin gitti, ona veda ederken "Bir daha olmasın" fısıltıyla dedim. "Söz veremem" dedi, gülümseyerek. Eşimle birlikte karar verdim, bu sırrı sürdürmek istemiyorum. Akşam yığılmak, "Bir şey mi düzenlemek?" dedi, yüzümdeki ifadeyi yaşadığım. "Evet" dedim, "her şeyi bilmen lazım." Anlattım, salondaki o anı, mutfaktaki öpücükleri, o geceyi… Şaşırdı, öfkelendi, sonra sustu. "Neden?" diye sordu, gözleri doldu. "Bilmiyorum" dedim, "ama bitti." Sessizlik odayı yuttu. "Düşünmem lazım" dedi, gençlik ve görünüm değiştirildi. O an, yalnızlığın ağırlığını ölçtü. Günler geçti, dostluklarla aramızda soğuk bir mesafe vardı. Aylin'i aramadım, ama o gece aklımdan çıkmıyordu. Bu yasak tutku, bir hata oluyor, yoksa bir uyanış mı, bilinmiyor. kendimi affetmek,arkadaşımın beni affetmesinden zor olacak. Belki de bu, bir oğul değil, kendimi yeniden bulma yolunda bir başlangıçtır.
Ben Ayşe, 43 yaşında, kocam beş yıl önce öldü, oğlum Can’la yalnız yaşıyoruz. Can, 22 yaşında, uzun boylu, kaslı, son zamanlarda bana garip bakıyor...
Ben Eda, 27 yaşında, bir yıllık evliyim, kocamla güzel bir hayatımız var ama yatakta pek ateşli değil, cinsellikte amatör sayılırım. Mahallenin bak...
Ben Mert, 22 yaşında, üniversite öğrencisiyim. Ablam Derya, 28 yaşında,...
Ben şu anda 33 yaşında evli biriyim. Benim...
Ben Aslı, 24 yaşında, sevgilim Mert’le iki yıldır birlikteyiz, cinselli...
Ben Ceren, 18 yaşında, liseliyim, son sınıftayım. Okul müdürü Hakan Bey...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım, evde kız kardeşim Ece’yle yaşıyoruz. Ece...
Alt komşularım dul 37 yaşındaki bir anneyle 19 yaşındaki kızıydı.annesi çok bakımlı,sarışın,balık etliydi.hep etek giyer,bazen minili dolaşır beni ...
Ben Emre, 24 yaşında, bekarım. Amcamın karısı Ayşe yengem, 35 yaşında, esmer, götü taş gibi, memeleri bluzdan fırlayan bir afet. Amcam iş için süre...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım. Teyzem Gülay, 38 yaşında, dul,...