Bir sonbahar gecesi, İstanbul’dan Antalya’ya gece otobüsüyle yolculuk yapıyordum. Otobüs yarı doluydu, herkes kendi havasında, ışıklar sönmüş, sadece yolun uğultusu vardı. Yan koltuğumda bir yabancı turist oturuyordu, adı Sofia’ydı. Sofia, 28 yaşında, İsveç’ten gelmiş, sarışın, mavi gözlü, ince belli, kot ceket ve dar bir etekle tam bir afet. Terminalde kısa bir muhabbetimiz olmuştu, İngilizce konuşuyorduk, Türkiye’yi gezdiğini, Antalya’da denize girmek istediğini anlattı. “Gece yolculukları sıkıcı, değil mi?” dedi, gülümseyerek. “Eğlenceli hale getirelim,” dedim, takılarak. “Nasıl?” dedi, kaşlarını kaldırarak. O an sikim kıpırdadı.Otobüs karanlıkta yol alırken, Sofia battaniyesini üstüne çekti, “Üşüyorum,” dedi. “Yaklaş, ısıtırım,” dedim, şaka yollu. Güldü, ama koltuğuna iyice yanaştı. Elimi battaniyenin altında bacağına koydum, “Cidd... okumaya devam et
Her şey o serin sonbahar akşamı başladı. 25 yaşındaydım, bir süredir iş için gidiyordum, İtalya'da bir kasabadaydım. Dilini az çok öğrenmiştim, ama canlı yabancılık çekiyordum. O akşam, kasabanın meydanındaki küçük bir bara gitti, biraz kafa dağıtmak oluştu. Kot pantolon ve hafif bir kazak giydim, saçlarımı açık yapabilirdim, bara parayla bir kadeh şarap söyledim. Etrafını izlerken o geldi. Adı Luca'ydı, barmendi, 30'larında, zeytin tenli, koyu kahve gözleri ve hafif dalgalı saçlarıyla tipik bir İtalyan'dı. Şarabımı getirirken, "Turist misiniz?" diye sordu, aksanı kulağıma hoş geldi. "Bir süredir buradayım" dedim, gülümseyerek, "ama canlıyım." "O zaman sana kasabayı tanıtmam lazım" dedi, göz kırparak. Vardiyası bitene kadar ara sıra yanıma uğradı, şaraplar boşaldıkça sohbetimiz uzad... okumaya devam et
Her şey bir tatil kaçamağında başladı. 27 yaşındaydım, iş stresinden uzaklaşmak için tek başıma bir sahil kasabasına gitmiştim. Deniz, güneş ve özgürlük… Tam da ihtiyacım olan şeydi. O akşam, kasabanın küçük bir barında oturmuş, bir kadeh kokteylle kendimi şımartıyordum. Ta ki o içeri girene kadar. Uzun boylu, bronz tenli, mavi gözlü bir yabancıydı. Üzerinde beyaz bir gömlek, kolları sıvalı, rahat ama çekici bir havası vardı. Bana baktı, gülümsedi ve bara doğru yürüdü. Bir süre sonra yanıma geldi, “Bu koltuk boş mu?” diye sordu, aksanı hafifti ama nereden olduğunu çıkaramadım. “Evet,” dedim, gülümseyerek. Oturdu, bir içki söyledi ve “Turist misin?” diye sordu. “Evet, sen de mi?” dedim. “Bir nevi,” dedi, gizemli bir gülümsemeyle. Adı... okumaya devam et
Yabancı seks hikayeleri kategorimizde en ateşli ve gerçek sex hikayeleri sizi bekliyor! Tutkulu seks öyküleri, erotik macera ve çarpıcı seks anlatıları ile dolu bir dünya.