Ben Elif, 29 yaşında, hayatı duygularıyla dolu dolu yaşayan bir kadınım. Sevgilim Barış’la iki yıldır beraberiz, ama o gece, aramızda daha önce hiç keşfetmediğimiz bir yakınlık yaşadık. Her şey bir şakayla başladı, ama dudaklarımın yazdığı bir şiire dönüştü, ve o anlar aklımdan çıkmıyor.
Her şey bir akşam Barış’ın evinde başladı. 31 yaşında, esmer, her zaman sakin ama gözleriyle konuşan biri. Mutfakta yemek yapıyorduk, o şakacı bir şekilde, “Elif, senin yemeklerin güzel ama başka yeteneklerin de var mı?” dedi, gülerek. “Ne gibi?” dedim, kaşımı kaldırıp ona baktım. “Bilmem, keşfetmek lazım,” dedi, göz kırptı. O an içimde bir kıvılcım yandı, mutfaktan salona geçtik, şarabı açtık, kanepeye yayıldık. Işıkları kıstım, müzik açtım, ortam loş ve sıcaktı.
Şarap kadehleri masadayken ona yaklaştım, “Keşfetmek istiyorsan başlayalım,” dedim, gülümseyerek. Bana baktı, “Ciddi misin?” dedi, sesinde bir heyecan vardı. “Evet,” dedim, ve dudaklarım dudaklarına değdi. İlk öpücüğümüz her zamanki gibiydi, ama bu kez farklı bir şeyler yapmak istiyordum. Ellerim göğsüne kaydı, gömleğinin düğmelerini açtım, yavaşça aşağı indim. “Elif, ne yapıyorsun?” dedi, nefesi hızlanmıştı. “Sana bir şiir yazıyorum,” dedim, fısıltıyla, ve öpücüklerim boynundan göğsüne kaydı.
Kanepeye uzandık, her şey doğal ama tutku doluydu. Dudaklarım teninde gezindi, önce göğsünde, sonra daha aşağılarda. Barış’ın nefesi değişti, elleri saçlarımda dolaştı, “Bu inanılmaz,” dedi, sesi titriyordu. Ben de kendimi kaptırmıştım, her hareketimle ona daha yakın hissediyordum. Şarabın kokusu odada dolaşırken, dudaklarım onun bedeninde bir ritim buldu. “Bunu daha önce neden yapmadık?” dedi, gülerek. “Belki doğru anı bekledik,” dedim, gözlerime bakarken gülümsedim.
Gece ilerledikçe roller değişti, bu kez o bana yaklaştı. “Şimdi sıra bende,” dedi, ve beni kanepeye yatırdı. Öpücükleri boynumdan başladı, yavaşça aşağı kaydı, her anı hissetmemi istiyordu. Ellerim saçlarına kaydı, nefesim hızlandı, “Barış, bu çok fazla,” dedim, gülümseyerek. “Daha değil,” dedi, ve dudaklarıyla beni keşfetmeye devam etti. Loş ışıkta bedenlerimiz birleşti, ama asıl dudaklarımız konuşuyordu. Her dokunuş bir dize, her nefes bir mısraydı, sanki o gece bir şiir yazdık.
Saatler geçti, bazen durduk, birbirimize sarılıp şarap içtik, bazen devam ettik. “Bunu hep hatırlayacağım,” dedi Barış, yanımda uzanırken. “Ben de,” dedim, elini tuttum. Sabah olduğunda mutfakta kahvaltı yaptık, ama gözlerimiz hâlâ o gecenin izlerini taşıyordu. O uzun gece, dudaklarımın Barış’a yazdığı bir şiir oldu, ve her hatırladığımda içim titriyor.
Ben Ayşe, 43 yaşında, kocam beş yıl önce öldü, oğlum Can’la yalnız yaşıyoruz. Can, 22 yaşında, uzun boylu, kaslı, son zamanlarda bana garip bakıyor...
Ben Eda, 27 yaşında, bir yıllık evliyim, kocamla güzel bir hayatımız var ama yatakta pek ateşli değil, cinsellikte amatör sayılırım. Mahallenin bak...
Ben Mert, 22 yaşında, üniversite öğrencisiyim. Ablam Derya, 28 yaşında,...
Ben Aslı, 24 yaşında, sevgilim Mert’le iki yıldır birlikteyiz, cinselli...
Ben Ceren, 18 yaşında, liseliyim, son sınıftayım. Okul müdürü Hakan Bey...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım. Teyzem Gülay, 38 yaşında, dul,...
Ben Emre, 24 yaşında, bekarım. Amcamın karısı Ayşe yengem, 35 yaşında, esmer, götü taş gibi, memeleri bluzdan fırlayan bir afet. Amcam iş için süre...
Ben Selma, 42 yaşında, evliyim. Kocam uzun yol şoförü, evde pek olmuyor. Alt kat komşum Kadir, 28 yaşında, bekar, kaslı, esmer bir delikanlı. Her k...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım, evde kız kardeşim Ece’yle yaşıyoruz. Ece...
Selam, ben Emre, 24 yaşında, bek...