Selamlar, adım Cenk, 34 yaşındayım, İzmir’de yaşıyorum. Aslen Denizliliyim, ama iş için yıllardır buradayım. Serbest muhasebeciyim, genelde ofisimde ya da müşterilerin yanında koştururum. Gece hayatına pek düşkün değilim, daha çok evde bir kadeh viskiyle günü bitiririm. Size anlatacağım hikaye, geçen sonbahar, apartmanımızdaki dul komşumla yaşadığım beklenmedik bir geceye dair. Bu hikaye, yalnız bir kadının arzuları, benim şaşkınlığım ve sonrasında içimi kemiren bir suçlulukla dolu. Hazırsanız, anlatıyorum.
Olayın başlangıcı, apartmanımıza yeni taşınan Aylin’le tanışmamla oldu. Aylin, 38 yaşında, dul bir kadın. Kocası üç yıl önce trafik kazasında vefat etmiş, o zamandan beri yalnız yaşıyormuş. Aylin, bildiğin afet. Esmer, uzun dalgalı saçları, dolgun dudakları, fit bir vücudu var. Genelde şık giyinir, ama öyle abartılı değil; zarif, çekici bir havası var. İlk taşındığında apartman toplantısında tanıştık. “Merhaba, ben Aylin, yeni komşunuz,” demişti, gülümseyerek. Ben de kendimi tanıtmıştım, ama fazla muhabbet etmemiştik. Sonra birkaç kez merdivenlerde, asansörde karşılaştık. Hep nazikti, ama gözlerinde bir hüzün seziyordum.
Bir cuma akşamı, ofisten yorgun argın döndüm. Evde yemek yoktu, pizza sipariş ettim. Kapı çaldığında pizzacıyı bekliyordum, ama Aylin’di. Elinde bir şişe kırmızı şarap, “Cenk, rahatsız ettim ama… Evde yalnızım, canım sıkıldı. Bir kadeh içelim mi?” dedi. Şaşırdım, ama o anki yorgunlukla, “Tabii, buyur,” dedim. İçimde bir tedirginlik vardı, ama yalnız bir kadına kapıyı kapatmak ayıp olur diye düşündüm. Salona geçtik, pizzayı paylaştık, şarabı açtık. Aylin, rahat bir tişört ve eşofmanla gelmişti, ama o sadelik bile seksiydi.
Muhabbet açıldı, hayattan, işten, geçmişten konuştuk. Aylin, kocasını kaybettiğinden beri yalnız olduğunu, arkadaşlarının çoğunun uzaklaştığını anlattı. “Bazen bu evde duvarlarla konuşuyorum,” dedi, gülerek, ama sesinde bir kırılganlık vardı. Şarap içtikçe gevşedik, muhabbet daha samimi bir hale geldi. “Cenk, senin sevgilin yok mu?” dedi. “Yok, iş güç, pek vakit olmuyor,” dedim. O da, “Ben de… Ama insan bazen birine dokunmayı özlüyor,” dedi, gözlerimin içine bakarak. Kalbim hızlandı, ne diyeceğimi bilemedim.
Birden Aylin, “Cenk, yanlış anlama ama… Sana bir şey itiraf edeyim,” dedi. “Nedir?” dedim, merakla. “Seni gördüğümden beri aklımdasın,” dedi, utangaçça. Şok oldum, ama sikim anında hareketlendi. “Aylin, emin misin?” dedim, çünkü hem şaşkındım, hem de bu işin sonu tehlikeli olabilirdi. “Evet, sadece bir gece, kimseye söylemem,” dedi ve elini elimin üstüne koydu. O an, mantığım sustu, arzu devreye girdi.
Aylin’i koltuğa çektim, dudaklarına yapıştım. Öpüşmesi öyle ateşliydi ki, yılların özlemi vardı sanki. Tişörtünü çıkardım, altında sütyen yoktu, göğüsleri diri ve dolgun. Uçlarını öptüm, emdim, Aylin inliyordu, “Oh, Cenk, devam et!” Eşofmanını indirdim, altında siyah bir tanga. Tangayı sıyırdım, amı tıraşlı ve ıslaktı. “Yala,” dedi, sesi titriyordu. Koltuğa uzattım, bacaklarını ayırdım, amını yalamaya başladım. Dilimi gezdirdim, klitorisini emdim, Aylin, “Sik, yala, özledim bunu!” diye inledi. Zevkten çıldırıyordu, ben de öyle. Sonra Aylin, “Hadi, sik beni,” dedi. Pantolonumu indirdim, sikim sertleşmişti. “Prezervatif?” dedim. “Gerek yok, korunuyorum,” dedi. Koltuğa yatırdım, sikimi amına dayadım, yavaşça girdim. “Oh, sik, Cenk!” diye bağırdı. Yavaş vurdum, sonra hızlandım, göğüslerini sıkıyordum. “Daha sert, kahpe yap beni!” dedi. Onu domalttım, arkadan girdim, kalçalarına şaplak attım. “Sik, dul amımı dağıt!” diye inliyordu. Zevkten uçuyordum, Aylin’in inlemeleri evi inletiyordu. İlk postayı amına boşaldım, ama durmadık. Şarap içtik, bu sefer o üstteydi, sikimin üstünde zıplıyordu, “Sik, Cenk, unutayım her şeyi!” diye bağırıyordu. İkinci postayı göğüslerine boşaldım, ikimiz de bitkin düştük.
Sabah uyandığımızda Aylin, “Cenk, bu gece harikaydı, ama aramızda kalsın,” dedi. “Tabii,” dedim, ama içimde garip bir his vardı. Aylin gitti, ben o günü düşünerek geçirdim. Sonra apartmanda karşılaştığımızda sadece gülümsedik, başka bir şey olmadı. Aylin’le o geceyi bir daha konuşmadık, ama o sikiş aklımdan çıkmıyor. Dul bir kadının arzusu, inanılmaz bir zevkti, ama suçluluk hissi de peşimi bırakmadı. Sanki ona sadece bir gece değil, bir umut borçluymuşum gibi. O gece, tutku ve yalnızlığın karışımıydı. Umarım kimse bu kadar karmaşık bir zevke kapılmaz.
Ben Ayşe, 43 yaşında, kocam beş yıl önce öldü, oğlum Can’la yalnız yaşıyoruz. Can, 22 yaşında, uzun boylu, kaslı, son zamanlarda bana garip bakıyor...
Ben Eda, 27 yaşında, bir yıllık evliyim, kocamla güzel bir hayatımız var ama yatakta pek ateşli değil, cinsellikte amatör sayılırım. Mahallenin bak...
Ben Mert, 22 yaşında, üniversite öğrencisiyim. Ablam Derya, 28 yaşında,...
Ben şu anda 33 yaşında evli biriyim. Benim...
Herkese slm benim adım Tuğba. Daha önceleri, yani evlenmeden önceleri de sex hikayeleri okurdum. Özellikle karısını siktirenlerin, kocasını aldıp b...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım, evde kız kardeşim Ece’yle yaşıyoruz. Ece...
Ben Aslı, 24 yaşında, sevgilim Mert’le iki yıldır birlikteyiz, cinselli...
Ben Ceren, 18 yaşında, liseliyim, son sınıftayım. Okul müdürü Hakan Bey...
Iyi günler ben elazığdan timuçin size anne...
Alt komşularım dul 37 yaşındaki bir anneyle 19 yaşındaki kızıydı.annesi çok bakımlı,sarışın,balık etliydi.hep etek giyer,bazen minili dolaşır beni ...