İstanbul’un hareketli bir yaz sabahıydı. 24 yaşında, reklam ajansında çalışan, sabahları kahve olmadan ayılmayan bir adamdım. Beyoğlu’nun dar sokaklarında, her zaman uğradığım küçük bir kafe vardı. Burası, hem sakin hem de havalı bir yerdi; vintage dekoru, loş ışıkları ve plak çalardan yükselen hafif caz melodileriyle, şehrin kaosundan kaçış noktamdı. Ama asıl çekici olan, barista Zeynep’ti. 27 yaşında, kısa kesim siyah saçlı, zeytin yeşili gözlü, her zaman kolunda birkaç bileklik, boynunda ince bir kolyeyle dolaşan bir kadın. Dar siyah tişörtleri ve kot şortlarıyla, kahve yaparken bile sanki bir dans sergiliyordu. Zeynep, müşterilere karşı her zaman nazikti, ama biraz mesafeliydi. Onunla birkaç kelime etmek bile, günümü güzelleştirirdi.O sabah, ajansa yetişmeden önce kafeye uğradım. Saat erken, kafe henüz sakin. Tezgâhın arkasında Zeynep, espresso makinesini temizliyordu. “Gün... okumaya devam et
İstanbul’un nemli bir yaz sabahıydı. 25 yaşında, teknoloji sektöründe çalışan, sporla yeni yeni haşır neşir olan bir adamdım. İşten arta kalan zamanlarda, mahalledeki lüks spor salonuna gidiyordum. Hedefim, hem fit olmak hem de biraz kendime güven kazanmaktı. Ama asıl motivasyonum, fitness hocası Ece’ydi. 30 yaşında, sarışın, atletik vücutlu, her hareketiyle enerji saçan bir kadın. Sıkı taytları, crop topları ve her zaman gülümseyen yüzüyle, salondaki herkesin aklını başından alıyordu. Ama Ece, işine o kadar ciddiydi ki, tembellik yapanlara acımazdı. Ben de onun radarına takılmıştım; çünkü setleri tamamlamadan mola vermeyi seviyordum.O gün, sabah erken saatte salona gittim. Ece, her zamanki gibi yanımda bitiverdi. “Hadi, seti bitir, oyalanma!” dedi, kollarını göğsünde kavuşturmuş, hafif sinirli bir bakışla. Üzerinde siyah bir tayt ve pembe bir spor sütyeni vardı; terden hafif p... okumaya devam et
Ankara’nın serin bir sonbahar akşamıydı. 22 yaşında, üniversitenin üçüncü sınıfında, final projem için gece gündüz çalışan bir öğrenciydim. Kütüphane, ikinci evim olmuştu. Saatlerce kitaplar arasında kayboluyor, notlar alıyor, bazen de yorgunluktan masada sızıyordum. Ama kütüphanenin asıl cazibesi, ne sessizliği ne de kitaplarıydı; kütüphaneci Elif’ti. 32 yaşında, kumral, ince çerçeveli gözlükleriyle hem zeki hem de çekici bir kadın. Uzun, düz saçları her zaman toplu, gömlek ve etek kombiniyle hem sade hem de tahrik ediciydi. Onun o ciddi tavırları, kütüphanenin sakin havasına gizemli bir hava katıyordu. Ama aynı zamanda, kurallara sıkı sıkıya bağlıydı ve ödünç kitap almak için bile bin dereden su getirirdi.O akşam, proje için acil ihtiyacım olan bir kitabı almak için kütüphaneye gittim. Saat geç olmuştu, kütüphane neredeyse bomboştu. Elif, masasında, bir şeyler yazıyordu. “Eli... okumaya devam et
İzmir’in sıcacık yaz akşamlarından biriydi. 23 yaşında, üniversiteden yeni mezun olmuş, hayatı keşfetmeye hevesli bir gençtim. Alsancak’ta, denize yakın bir apartmanda küçük bir daire kiralamıştım. Mahalle canlı, sokaklar cıvıl cıvıldı; ama benim aklım, üst kat komşum Serap’ta takılıp kalmıştı. Serap, 34 yaşında, esmer, dolgun dudaklı, her hareketiyle dikkat çeken bir kadındı. Uzun siyah saçları, ince beli ve her zaman dar kıyafetlerle dolaşması, mahallenin erkeklerini çıldırtsa da, o sadece kocasıyla ilgileniyor gibi görünüyordu. Kocası, uzun yol şoförüydü ve haftalarca evde olmazdı. Serap da bu yalnız gecelerde, balkonda sigara içerken sık sık göz göze geldiğimiz bir sırdaş gibiydi.O akşam, evde anahtarımı unuttuğumu fark ettim. Kapıyı çaldım, ama açan olmadı. Apartman yöneticisi tatildeydi, çilingir çağırmak da hem pahalı hem de saatler sürecekti. Tek çarem, üst katın balkon... okumaya devam et
Yazın en sıcak günlerinden biriydi, İstanbul’un gökdelenlerle dolu iş dünyasında koşturuyordum. 24 yaşında, yeni mezun bir mühendistim ve büyük bir şirkette işe başlamıştım. Ofis ortamı hem stresli hem de cazipti. Herkes şık kıyafetler içinde, havalı konuşmalar yapıyor, ama benim gözüm sadece bir şeydeydi: terfi ve o güzel ikramiye. Ancak bu yolda bir engel vardı: patronun sekreteri, Aylin. 35 yaşında, taş gibi bir kadın. Siyah, dalgalı saçları, keskin bakışlı kahverengi gözleri ve her zaman vücudunu saran dar elbiseleriyle ofisin en dikkat çeken ismiydi. Ama aynı zamanda, patronun sağ kolu olduğu için herkese mesafeli, hatta biraz kibirliydi. Aylin, patronun ajandasını yönetiyor, kimin ne zaman gör... okumaya devam et
Otuz beş, kırk yaşlarında çok iyi anlaşan, kültür düzeyi yüksek ve Avrupa kökenli bir çiftiz. Uzun yıllar boyunca grup seks yapmayı, aramıza başkalarını da almayı hayal edip durmuştuk hep. Hemen hemen her sevişmemizde aramıza başka erkekleri, başka kadınları aldığımızı hayal ediyorduk. Her nedense, bir süre sonra sevişirken fantezi kurmayı bıraktık. Birkaç yıl boyunca hiç fantezi kurmadan seviştik. Sonra, aramızda cinsel soğukluk meydana geldiğini fark ettik ve yeniden fantezi kurmaya karar verdik. Fanteziyle sevişmeye başlar başlamaz cinsel hayatımız yeniden renklendi. okumaya devam et
Oturduğumuz evin hemen arka sokağında tek katlı bahçeli ve çok şirin bir evde ise babamla kardeş çocukları olan müveddet hala oturuyordu.Müveddet halanın evli ve kendisinden ayrı oturan iki oğlu ve gençliğinde çok spor yapmış ve halen de 65 in üzerindeki yaşına rağmen çok sportmen görünen eşi yani eniştemle çok mutlu bir yaşantısı vardı..ancak halamın bir özelliği vardı ki eniştem ondan nefret ederdi.Halam konken oynardı,ama yıllar önce eniştemin vermiş olduğu 500 tl.lı... okumaya devam et
Mesleğim gereği çok seyehat ederim ancak yakın bir zaman önce başımdan geçen olayı anlatacağım. İstanbuldan Ankaraya gelmek üzere otobüse bindiğimde 403 model otobüsün arka kapısı hizasındaki koltukta oturacağım için canım sıkılmıştı. Genellikle ilk koltuklarda otururdum. Ancak otobüsün hostesi olan 20-21 yaşlarındaki sarı saçlı, yeşil gözlü ve gögüsleri gömleğinin içinden dışarı doğru fırlamak üzere olan afeti gördüğümde fikrim değişmeye başlamıştıçünkü servis yapmak i... okumaya devam et
Merhaba hikayeturk okuyuculari, iste ben yeni bir maceramla karsinizdayim lafi uzatmadan hemen konuya gelim. Gecen bayram gunuydu bostanciya gececem bayram gunude karsiya gecen otobusler full’dur, neyse durakta beklerken tuzla otobusu geldi ön taraf zaten doluydu orta kapiyi acti tabi herkes gibi bende saldirdim binmek icin zar zor bindim otobuse pesimden de en az alti yedi kisi daha bindi, ama artik iyicene üst uste olduk yanima bi evli cift geldicunku evli olduklari b... okumaya devam et
Merhaba ben 18 yaşında bir gencim. Ailemin tek çocuğuyum onun için biraz uçuk büyüdüm. Annem 39 yaşında hala genç kalabilen , kendine çok iyi bakan erkekleri büyüleyen bir kadın . Birçok kereler apartmandaki abilerin annem hakkındaki konuşmalarını duydum. Sikmeyi o kadar arzuluyorlardı ki.Ancak annem çok otoriter bir kadındır. Evin tek hakimidir, bir dediğini bir daha tekrarlamaz. Bir gün sabah odamda keyif çatarken annem geldi. Çok ince sabahlığından göğüs uçları bile ... okumaya devam et
Ben Ayşe, 43 yaşında, kocam beş yıl önce öldü, oğlum Can’la yalnız yaşıyoruz. Can, 22 yaşında, uzun boylu, kaslı, son zamanlarda bana garip bakıyor...
Ben Eda, 27 yaşında, bir yıllık evliyim, kocamla güzel bir hayatımız var ama yatakta pek ateşli değil, cinsellikte amatör sayılırım. Mahallenin bak...
Ben Mert, 22 yaşında, üniversite öğrencisiyim. Ablam Derya, 28 yaşında,...
Ben şu anda 33 yaşında evli biriyim. Benim...
Herkese slm benim adım Tuğba. Daha önceleri, yani evlenmeden önceleri de sex hikayeleri okurdum. Özellikle karısını siktirenlerin, kocasını aldıp b...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım, evde kız kardeşim Ece’yle yaşıyoruz. Ece...
Ben Aslı, 24 yaşında, sevgilim Mert’le iki yıldır birlikteyiz, cinselli...
Ben Ceren, 18 yaşında, liseliyim, son sınıftayım. Okul müdürü Hakan Bey...
Iyi günler ben elazığdan timuçin size anne...
Alt komşularım dul 37 yaşındaki bir anneyle 19 yaşındaki kızıydı.annesi çok bakımlı,sarışın,balık etliydi.hep etek giyer,bazen minili dolaşır beni ...