İstanbul’un nemli bir yaz sabahıydı. 25 yaşında, teknoloji sektöründe çalışan, sporla yeni yeni haşır neşir olan bir adamdım. İşten arta kalan zamanlarda, mahalledeki lüks spor salonuna gidiyordum. Hedefim, hem fit olmak hem de biraz kendime güven kazanmaktı. Ama asıl motivasyonum, fitness hocası Ece’ydi. 30 yaşında, sarışın, atletik vücutlu, her hareketiyle enerji saçan bir kadın. Sıkı taytları, crop topları ve her zaman gülümseyen yüzüyle, salondaki herkesin aklını başından alıyordu. Ama Ece, işine o kadar ciddiydi ki, tembellik yapanlara acımazdı. Ben de onun radarına takılmıştım; çünkü setleri tamamlamadan mola vermeyi seviyordum.
O gün, sabah erken saatte salona gittim. Ece, her zamanki gibi yanımda bitiverdi. “Hadi, seti bitir, oyalanma!” dedi, kollarını göğsünde kavuşturmuş, hafif sinirli bir bakışla. Üzerinde siyah bir tayt ve pembe bir spor sütyeni vardı; terden hafif parlayan teni, kalbimi hızlandırıyordu. “Ece, biraz nefes alayım,” dedim, gülerek. Ama o, kaşlarını kaldırdı. “Nefes almak mı? Aboneliğin bitiyor, haberin olsun. Böyle devam edersen, uzatmam,” dedi, alaycı bir sesle.
Bu sözleri, içimde bir şeyleri ateşledi. Ece’nin o kendine güvenen tavırları, beni hem sinir ediyor hem de çıldırtsa da ona karşı bir çekim hissediyordum. “Uzatmaz mısın?” dedim, meydan okuyarak. “Belki seni ikna edebilirim.” Ece, bir an duraksadı, sonra gülümsedi. “Hadi oradan, önce şu seti bitir,” dedi, ama gözlerinde bir kıvılcım gördüm.
Antrenman bittiğinde, salon neredeyse boştu. Soyunma odasına giderken, Ece’nin de peşimden geldiğini fark ettim. “Ne o, ikna etmeye mi geldin?” dedi, kapıyı aralayıp içeri süzülürken. Soyunma odasının loş ışıkları, onun vücudunu daha da belirginleştiriyordu. “Ciddi misin?” dedim, kalbim göğsümde deli gibi atarken. Ece, bir adım yaklaştı, elini göğsüme koydu. “Ne kadar cesursun, görelim,” dedi, sesi artık o sert hocadan çok, baştan çıkarıcı bir fısıltıya dönmüştü.
O an, tüm kontrolümü kaybettim. Ece’nin taytını sıyırdım, o da benim şortumu indirdi. Soyunma odasının soğuk fayanslarına yaslandık. Ter kokusu, onun parfümüyle karıştı. Bedenlerimiz, dar alanda birleşirken, Ece’nin inlemeleri odada yankılandı. Onun o disiplinli, sert duruşu, tamamen tutkuya teslim olmuştu. Elleri sırtımda, benim ellerim kalçalarında, sanki zaman durmuştu. O an, ne setler, ne aboneliğim, ne de başka bir şey umurumdaydı. Sadece Ece ve ben vardık, yasak bir ritmin içinde kaybolmuştuk.
Sonunda, nefes nefese, birbirimize sarılmış halde fayanslara çöktük. Ece, saçlarını düzeltti, taytını çekti. “Aboneliğin uzadı,” dedi, gülümseyerek. “Ama bir daha setleri aksatma, yoksa bu kadar kolay kurtulamazsın.” Göz kırptı, ve odadan çıktı.
O gün, sadece aboneliğimi uzatmakla kalmadım, Ece’yle aramızda bir sır başladı. Antrenmanlar artık sadece spor değil, gizli buluşmaların bahanesiydi. Soyunma odasının o loş köşeleri, yazın sıcak günlerinde bizim sırrımızın mekânı oldu. Belki de bu, profesyonel değildi. Ama o fayansların üzerinde, sadece tutku ve zafer vardı.
Ben Ayşe, 43 yaşında, kocam beş yıl önce öldü, oğlum Can’la yalnız yaşıyoruz. Can, 22 yaşında, uzun boylu, kaslı, son zamanlarda bana garip bakıyor...
Ben Eda, 27 yaşında, bir yıllık evliyim, kocamla güzel bir hayatımız var ama yatakta pek ateşli değil, cinsellikte amatör sayılırım. Mahallenin bak...
Ben Mert, 22 yaşında, üniversite öğrencisiyim. Ablam Derya, 28 yaşında,...
Ben şu anda 33 yaşında evli biriyim. Benim...
Herkese slm benim adım Tuğba. Daha önceleri, yani evlenmeden önceleri de sex hikayeleri okurdum. Özellikle karısını siktirenlerin, kocasını aldıp b...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım, evde kız kardeşim Ece’yle yaşıyoruz. Ece...
Ben Aslı, 24 yaşında, sevgilim Mert’le iki yıldır birlikteyiz, cinselli...
Ben Ceren, 18 yaşında, liseliyim, son sınıftayım. Okul müdürü Hakan Bey...
Iyi günler ben elazığdan timuçin size anne...
Alt komşularım dul 37 yaşındaki bir anneyle 19 yaşındaki kızıydı.annesi çok bakımlı,sarışın,balık etliydi.hep etek giyer,bazen minili dolaşır beni ...