Kankasının Sikine Binip Kocamı Aldattım

Ben Ece, 29 yaşında, evliyim, amatör bir kadınım, kocam Serkan’la sıradan bir hayatım var. Kankası Tolga, 30 yaşında, bekar, uzun boylu, kaslı bir adam. Her gördüğümde amım sulanıyordu ama evli diye kendimi hep tuttum. Ta ki ofiste Tolga’ya amımı dağıtana kadar.

Bir akşam Serkan şehir dışındayken bilgisayarım bozuldu, Tolga’ya mesaj attım, “Ofisine gelsem bakar mısın?” dedim. “Gel Ece,” dedi, sesi bile içimi titretti. Dar etek, ince gömlek giydim, memelerim düğmeleri zorluyordu, götüm eteği patlatacaktı. Ofise vardım, Tolga masasında oturuyordu, sikim pantolonda belliydi. Eğildim, etek sıyrıldı, tangam göründü. “Ece, amımı mı sulandıracan?” dedi sertçe, sesinde arzu vardı. “Tolga, sulandıysa sik,” dedim, elimi sikine attım, pantolonun üstünden sıkmaya başladım. O an içimdeki her şey patladı, “Amına koyim Tolga, ne duruyorsun?” dedim, dudaklarına çöktüm. Dilimi boğazına soktum, öpüşürken nefeslerimiz karıştı, gömleğimi yırtıp memelerime daldı, sütyen yoktu, taş gibiydi, uçlarım dimdikti.

“Ofisin deposuna geç,” dedim, elimden tuttu, beni çekti. Eteğimi sıyırdı, tangam amımı zor tutuyordu, sırılsıklamdım, kokum ofise yayıldı. “Ece, ne yapıyorsun?” dedi, sesinde hem korku hem ateş vardı. “Amımı yedireceğim,” dedim, yere çöktüm, pantolonunu indirdim, sikini avuçladım. 22 santim, kazık gibiydi, taşakları zonkluyordu. “Bu ne lan!” dedim korkuyla, gözlerim faltaşı gibi açıldı. “Yavaş sikerim,” dedi ama yalan, bacaklarımı masaya dayadı, sikini amıma sürtmeye başladı. Islaklığım sikinin başını kayganlaştırdı, “Sok, amımı yırt!” diye yalvardım, sabırsızlığım sesimden taşıyordu.

Ucuyla amıma bastırdı, darlığım sikini sıkıyordu, “Ece, Serkan bu amı sikmemiş mi?” dedi, kocam tembeldi, bu darlık onu şaşırttı. Birden kökledi, çığlık attım, masaya tırnaklarımı geçirdim, “Hızlı, amımı parçala!” diye bağırdım. Vurmaya başladı, masa sallanıyordu, şap şap sesler ofisi doldurdu, “Tolga, kankanın karısının amı böyle mi sikilir?” dedim, nefes nefese, “Ye doya doya, Serkan halt etmiş!” diye inledim, gözlerim zevkten kaymıştı. Sikim amımda kayarken zevkten kuduruyordum, her darbede taşakları götüme çarpıyordu, ter bastı, gömleğim sırılsıklam oldu.

Domaldım, depodaki raflara dayandım, “Götten mi?” dedim, sesimde merak vardı. “Hayır, amına gömeceğim,” dedi, elleriyle götümü ayırdı, dolgun kalçalarım onu azdırıyordu. Tekrar soktu, saçlarımı çekti, götüme şaplak attı, “Ohh Tolga, amım patlasın!” diye bağırdım, raflardan tutunuyordum. Sikim amımda kayarken her vuruşta daha derine gömülüyordu, “Daha sert, amımı sulandır!” dedim, inlemelerim ofisi inletiyordu. Raflar sallandı, kutular yere düştü ama umurumda değildi, şap şap sesler hızlandı, amım sikini yutuyordu, sularım yere akıyordu.

Yere uzandım, bacaklarımı omzuna aldım, “Amıma gömül!” dedim. Memelerimi emdi, uçlarını ısırdı, dişleriyle çekerken inledim, “Tolga, içime boşal!” dedim. “İçine mi?” dedi, şaşkınlıkla, “Evet, dölle doldur, Serkan yapmaz!” diye yalvardım, sesim çaresizdi. Hızlandı, yer titriyordu, kasılıp boşaldım, “Sik beni, geliyorum!” diye çığlık attım, amım sikini öyle bir sıktı ki dayanamadı, patladı. Dölleri amıma fışkırdı, taşakları boşalırken titriyordu, nefes nefese yere yığıldık, ter ve döl kokusu ofisi kapladı.

Yetmedi, sabaha kadar siktirdim. Masaya domaldım, “Ofisi amımla batır,” dedim, “Döllenle yıka,” dedi, götüme şaplaklar atarak amımı siktirdi. “Daha sert, amım kavrulsun!” diye bağırdım, sesim boğuktu. Depoya geçtik, ağzına verdim, amımı yalattım, “Ye beni!” dedim, dilini amıma soktu, “Ece, bu ne am lan!” diye bağırdı, “Senin dilin tatlı!” dedim, boğazına kadar yaladı. Ofisin her köşesinde, her pozisyonda sikiştik, yorgunluktan bayılana kadar durmadım.

Ofisten çıktığımızda her yer darmadağındı, nefes nefese, “Serkan duymasın,” dedim, “Amın bende,” dedi, gülerek. O geceden sonra Serkan her şehir dışına çıktığında Tolga’ya koştum, her seferinde amımı dağıttım. Ofis bizim sikiş alanımız oldu, her köşesinde izimiz kaldı. Bir akşam yine bilgisayar bahanesiyle gittim, “Tolga, yine mi?” dedim, gözlerim parlıyordu. “Amın durduğu sürece sikerim,” dedi, eteğimi sıyırıp başladı. Dilini amıma gömerken inlemelerim ofisi doldurdu, “Ohh Tolga, Serkan halt etmiş!” diye bağırdım.

Raflara domaldım, sikini amıma gömerken götüme şaplak attı, “Aldatan amı bu kadar tatlı mı olur?” dedi, “Senin sikini yemeyen bilmez!” diye inledim. Vurdukça raflar sallandı, “Daha sert, amım yansın!” diye yalvardım. Masaya, depoya, kapıya kadar her yerde siktirdim, her yer döl oldu. “Kimse duymasın,” dedim, “Amın bende,” dedi. Aldatma buymuş amına koyim, aklımdan çıkmıyor, her anı beynime kazındı!