Merhaba, adım Orhan. Sakarya’nın merkez ilçesi olan Adapazarı’nda yaşıyorum. 29 yaşında ve evliyim. Eşim Arzu 21 yaşında, kendisiyle 4 yıl önce görücü usulüyle evlendim. Biri 3 diğeri 1 yaşında iki kızım var. Kendime ait işyerimde ikinci el eşya satışı yapıyorum. Evlendikten kısa süre sonra insanın sadece eşi ile değil aynı zamanda ailesi ile de evlendiğini öğrendim. Kayınpederim aksi ve geçimsiz biriydi. En başta karısına ve iki çocuğuna ardından bana da olur olmadık zamanlarda sataşıyordu. Geçmişinde içkiye çok para harcamış bunun neticesinde geçim sıkıntısı yaşamaya başlamıştı. Zaman zaman benden para ister, aldıklarını da ya geç öder yada hiç ödemezdi. Ama haftada birkaç akşam eve sarhoş gelmeye de devam ederdi. Kayınvalideme hayatı zindan ediyor, onu ara sıra dövüyordu. Kayınvalidem dayak yediği yada iyice bunaldığı zamanlarda kaçıp bize gelirdi. Ona, “Anne bırak bu adamı, boşan, gel burada bizimle yaşa!” desem de beni dinlemez gene evinin yolunun tutardı. Eşim evlenerek babasından kurtulmuştu. Eşimden 3 yaş büyük olan kayınbiraderim iki yıllık bir bölümü sonra da açık öğretimi bitirmişti ve KPSS ile bir yerlere girebilmek için çabalıyor, o da kendini babasından kurtarmaya çalışıyordu. Ancak bütün bu sıkıntılar birkaç ay önce kayınbabam ölünce sona erdi. Uzun seneler içki içmenin sonucunda vücudu iflas etmişti. Hastalandı, bir süre hastanede yattı ama kurtulamadı. Kayınvalidem ilk günlerde kocasının ölümünden dolayı çok ağladı, üzüldü. Kötü de olsa 25 yıllık kocasıydı sonuçta. Ancak günler geçtikçe üzüntüsü de gitgide azaldı ve kırkı çıktıktan sonra nerdeyse kayboldu, hatta kocasının ölümüne sevinir bile olmuştu. Kayınbiraderim önce babasının ölümü sonra da KPSS’den umudunu kestiği için askerliğini aradan çıkarmaya karar verdi. Sonunda o da askere gidince kayınvalidem evinde tek kaldı. Kayınbiraderim askere gittikten bir hafta on gün sonraydı. Bir akşam evde Facebook’a girmiştim. Eşim bütün gün çocuklarla uğraştığı için yorulmuş ve erkenden yatmıştı. Saat 23:00’e geliyordu. Kayınvalidem Solmaz’ı online gördüm. Ona askere giden oğluyla görüşebilmesi için Facebook hesabını birkaç gün önce ben almıştım. Nasıl kullanacağını da kısaca göstermiştim. Bu saatte Facebook’da ne işi olduğunu merak ettim. Ona, “Anne hayırdır, ne yapıyorsun?” diye yazdım. Bana Kader adında bir arkadaşı ile yazıştığını, Kader’in çocukluk arkadaşı olduğunu, yıllardır birbirlerini görmediklerini, İstanbul’da yaşadığını yazdı. “İyi tamam!” diyerek yazıp gönderdim. Sonra kendi arkadaşlarımla yazıştım, sayfalarda gezindim. Aradan yarım saat geçmişti, bana, “Nasılsın?” diye yazdı. “İyiyim, sen nasılsın?” diye yazdım karşılık olarak. “İyiyim, iyi ki bunu bana almışsın, arkadaşlarımı arayıp buluyorum…” diye yazdı. Kayınvalidem Facebook’u çok sevmiş, bunun için teşekkür ediyordu. Askerdeki oğluyla görüşebilmesi için aldığım Facebook hesabıyla arkadaşlarını arayıp buluyordu. Havadan sudan konuşmaya daha doğrusu yazışmaya başladık. Eşimi ve çocukları sordu, uyuduklarını yazdım. Konudan konuya atlıyorduk. Kayınvalidem ilkokul mezunuydu, bilgisayarla da daha yeni tanışmıştı. Ama çok kısa sürede kapmış, sevmişti. Yazışmamız ilerlerken konu kayınbabama geldi her nasılsa. Ona, “Kusura bakma ama kayınbabamın ölmesi iyi oldu, ben hiç üzülmüyorum, en başta senin hayatını mahvetti!” diye yazdım. “Doğru söylüyorsun!” diye yazdı cevap olarak. Uzun yıllardır çektiği çileler kocasının ölümüyle bitmişti. “Bundan sonra senin zamanın artık, keyfince gez eğlen. Bu hayata insan bir kere geliyor, ne zaman istersen bizim yazlığa gideriz!” diye yazdığımda, “İnşallah oğlum!” diyerek cevap gönderdi. Kendi ailemin Karasu’da yazlığı vardı. 2 katlı bir villaydı. Ben, babam ve eniştem ortak almıştık. Ne zaman müsait olsam eşim ve çocuklarımla giderdim. Yazın ise eşim ve çocuklar devamlı orada annemin babamın yanında olurdu. Kayınvalidemi de kaç defa davet etmiştim, ama her seferinde kayınbabam karşı çıkmış karısını göndermemişti. Çocuklarımız doğduğunda eşime yardımcı olmak için gelip kalırdı, ama o zamanlarda bile kayınbabam ağzından burnundan getirirdi kadının. Kayınbiraderimin laptopundan giriyordu Facebook’a. Ona, “Kamera açsana!” diye yazdım. Nasıl yapılacağını da göstermiştim, ama beceremediğini yazdı. Gene tek tek yazdım, ama, “Ben anlamıyorum oğlum, yarın sen gelip yaparsın!” diye cevap yazdı. Sohbetimiz bittiğinde saat 01:00’e geliyordu. Kayınvalidem alışık olmadığından klavyede yazı yazmakta zorlanıyordu, bu yüzden de sohbetimiz çok uzun sürmüştü. Sabah eşime akşam annesiyle Facebook’da sohbet ettiğimi söylediğimde şaşırdı, ama sonra, “Onun adına çok sevindim, kadın senelerce neler çekti!” dedi. O gün işten çıktıktan sonra kayınvalidemi aradım. “Anne müsaitsen gelip şu kamera işini halledeyim?” dedim. “Müsaidim oğlum, ne zaman istersen gel!” deyince evine gittim. Kapıyı açınca içeri geçtim. Kayınbabamın ölmesi ile birlikte kayınvalidem rahata kavuşmuştu ve bu rahatlık onun davranışlarına ve giyimine de yansımıştı. Her ne kadar kayınvalidem olup ona anne diyor olsam da gerçekte benden sadece 13 yaş büyüktü, 42 yaşındaydı. O da eşim gibi 17 yaşında evlenmiş ve 18 yaşında anne olmuştu. Yıllarca kocasının kahrını çekmiş olsa da halen genç ve güzel bir kadındı. Eşim güzelliğini annesinden almıştı. Eşimle anne kız değil abla kardeş zannedildiklerine pek çok kez şahit olmuştum. Tesettürlü, kapalı giyinmeye dikkat eden ve yanımda başını açmayan dindar bir kadındı. Her zaman koyu renkli uzun ve bol pardesüler giyer, başını büyük türbanlarla bağlardı. Bu haliyle olduğundan daha yaşlı gösterirdi. Kocasının son zamanlarındaysa etek yerine kot pantolonlar, pardesüler yerine uzun gömlekler ve tunikler giymeye başlamış, güneş gözlüğü takar olmuştu. Bu değişiminde karımın büyük payı vardı. Ona karşı başka türlü duygular beslemeye de ilk o zamanlar başlamıştım. Değişen görüntüsü duygularımın da değişmesine sebep olmuştu. Ama yine de şimdi karşımda alışık olduğum gibi değil başka bir haldeydi. Solmaz anne saçlarını bir tokayla arkadan topuz yapmış ve küçük bir eşarpla üstten bağlamıştı. Uzun, kumral saçlarını ilk kez görüyordum. Üstünde gri renkli bir eşofman takımı vardı. Her zaman kapalı ve bol giyinen kadın şimdi vücut hatlarını belli eden bir kıyafet giymişti. Eşimden biraz daha kısa yaklaşık 1.70 boyunda ve hafif balıketiydi. Saçları gibi teni de kumraldı. Büyük kahverengi gözleri, kalın siyah kaşları haricinde Sibel Can’ın kopyası gibiydi. Gri tişörtünün üstü vücuduna tam oturmuştu, ne eksik ne fazlaydı, ama bu durum memelerini belli etmeye yetmişti. Memelerinin bu kadar büyük olduklarını hiç bilmezdim. İçine sutyen giymemiş gibiydi, çünkü meme uçları eşofmanın altında belli oluyordu. Ayağıma terlik vermek için eğildiğinde ise eşofmanın altındaki dolgun götünü ve külotunun izini gördüm. “Kusura bakma oğlum, ev hali!” dedi gülümseyerek. “Anne ben yabancı mıyım Allah aşkına!” dedim ama bu görüntüsünün yabancısı olduğum kesindi. “Geç içeri oğlum!” diyerek içeri davet etti. Kayınbabam varken tek başıma hiç gelmediğim bu evde şimdi kayınvalidem ile tektim. Laptop salondaki büyük masanın üzerindeydi. Ona, “Gel bak, şöyle yapacaksın…” diyerek yanıma oturmasını ve beni izlemesini söyledim. Sandalye çekip oturdu. Ben gösterip anlatırken dikkatle izliyor, anlamak için sorular soruyordu. Kamera haricinde bilgisayarda bilmediği, öğrenmek istediği şeyleri de sordu, hepsini anlayacağı şekilde anlattım. En sonunda, “Anladın mı, göster bakalım bana!” dedim ve laptopu önüne ittim. Heyecandan titreyen parmakları mouse ve klavye üzerinde gezinirken yanlış yaptığında müdahale ettim ama bu sırada elim de eline değiyordu doğal olarak.
Ben Ayşe, 43 yaşında, kocam beş yıl önce öldü, oğlum Can’la yalnız yaşıyoruz. Can, 22 yaşında, uzun boylu, kaslı, son zamanlarda bana garip bakıyor...
Ben Eda, 27 yaşında, bir yıllık evliyim, kocamla güzel bir hayatımız var ama yatakta pek ateşli değil, cinsellikte amatör sayılırım. Mahallenin bak...
Ben Mert, 22 yaşında, üniversite öğrencisiyim. Ablam Derya, 28 yaşında,...
Ben şu anda 33 yaşında evli biriyim. Benim...
Herkese slm benim adım Tuğba. Daha önceleri, yani evlenmeden önceleri de sex hikayeleri okurdum. Özellikle karısını siktirenlerin, kocasını aldıp b...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım, evde kız kardeşim Ece’yle yaşıyoruz. Ece...
Ben Aslı, 24 yaşında, sevgilim Mert’le iki yıldır birlikteyiz, cinselli...
Ben Ceren, 18 yaşında, liseliyim, son sınıftayım. Okul müdürü Hakan Bey...
Iyi günler ben elazığdan timuçin size anne...
Alt komşularım dul 37 yaşındaki bir anneyle 19 yaşındaki kızıydı.annesi çok bakımlı,sarışın,balık etliydi.hep etek giyer,bazen minili dolaşır beni ...