İzmir’in sıcacık yaz akşamlarından biriydi. 23 yaşında, üniversiteden yeni mezun olmuş, hayatı keşfetmeye hevesli bir gençtim. Alsancak’ta, denize yakın bir apartmanda küçük bir daire kiralamıştım. Mahalle canlı, sokaklar cıvıl cıvıldı; ama benim aklım, üst kat komşum Serap’ta takılıp kalmıştı. Serap, 34 yaşında, esmer, dolgun dudaklı, her hareketiyle dikkat çeken bir kadındı. Uzun siyah saçları, ince beli ve her zaman dar kıyafetlerle dolaşması, mahallenin erkeklerini çıldırtsa da, o sadece kocasıyla ilgileniyor gibi görünüyordu. Kocası, uzun yol şoförüydü ve haftalarca evde olmazdı. Serap da bu yalnız gecelerde, balkonda sigara içerken sık sık göz göze geldiğimiz bir sırdaş gibiydi.
O akşam, evde anahtarımı unuttuğumu fark ettim. Kapıyı çaldım, ama açan olmadı. Apartman yöneticisi tatildeydi, çilingir çağırmak da hem pahalı hem de saatler sürecekti. Tek çarem, üst katın balkonundan bizim balkona atlayıp açık bıraktığım camdan içeri girmekti. Serap’ın balkonuna çıkmak için merdivenleri tırmandım ve kapısını çaldım. Serap, kapıyı açtığında üzerinde ince, beyaz bir tişört ve kısa bir şort vardı. Bacakları pürüzsüz, gözleri ise sanki geceyi delip geçen bir ışıltıyla bakıyordu. “Ne istiyorsun bu saatte?” dedi, hafif alaycı bir tonla.
“Serap abla, anahtarımı evde unuttum. Balkonundan bizim balkona atlamam lazım, izin verir misin?” dedim, biraz mahcup.
Gülümsedi, ama kapıyı tam açmadı. “Herkes balkonuma çıkamaz,” dedi, kaşlarını kaldırarak. “Bunun bir bedeli olur.”
“Ne bedeli?” dedim, şaşkınlıkla. İçimde bir kıpırdanma hissettim. Serap, bir adım yaklaştı, kokusu burnuma doldu. “Bana ne vereceksin?” dedi, sesi şimdi daha yumuşak, ama bir o kadar da baştan çıkarıcı.
O an, cesaretimle arzularım çarpıştı. “Ne istersen,” dedim, gözlerimin içine bakarak. Serap, bir an sustu, sonra kapıyı ardına kadar açtı. “Gel bakalım,” dedi, içeri davet ederek. Balkona çıktık, ama Serap hemen yanımda, neredeyse tenime değecek kadar yakın duruyordu. “Balkona atlamak kolay, ama önce… Bana ne kadar cesur olduğunu göster,” dedi, dudaklarında muzip bir gülümseme.
“Ne yapmamı istiyorsun?” dedim, kalbim göğsümde deli gibi atarken. Serap, elini omzuma koydu, yavaşça tişörtünü sıyırdı. Altında hiçbir şey yoktu; göğüsleri, ay ışığında parlıyordu. “Bana dokun,” dedi, fısıltıyla. O an, tüm mantığım uçup gitti. Elimi göğsüne koydum, yumuşacık ve sıcacıktı. Serap, başını hafif geriye attı, nefesi hızlandı. “Devam et,” dedi, sesi artık tamamen arzuya teslim.
Balkonun demirlerine yaslandık. Serap’ın şortunu sıyırdım, o da benim tişörtümü çekip çıkardı. Ay ışığı altında, İzmir’in sıcak gecesinde, birbirimize teslim olduk. Serap’ın inlemeleri, dalgaların sesine karışıyordu. Bedenlerimiz, balkonun dar alanında birleşirken, sanki dünya durmuştu. O an, ne anahtar, ne apartman, ne de başka bir şey umurumdaydı. Sadece o ve ben vardık, yasak bir dansın içinde kaybolmuştuk.
Sonunda, nefes nefese, birbirimize sarılmış halde öylece kaldık. Serap, saçlarını düzeltti, şortunu giydi. “Hadi, atla bakalım,” dedi, gülümseyerek. Balkonundan bizim balkona atladım, camdan içeri girdim. Anahtarımı buldum, ama aklım hala Serap’taydı. Ertesi gün, kapımı çaldığında elinde bir fincan kahveyle geldi. “Anahtarı unutmamaya çalış,” dedi, göz kırparak. “Ama unutsan da, biliyorsun nerede olduğumu.”
O yaz, Serap’la gecelerimiz bir sır gibi devam etti. Kocası döndüğünde her şey normale dönse de, balkonumuzun demirlerinde bıraktığımız o anılar, İzmir’in sıcak gecelerinde hep canlı kaldı. Belki de bu, ahlaki değildi. Ama o an, o balkonda, sadece tutku ve özgürlük vardı.
Ben Ayşe, 43 yaşında, kocam beş yıl önce öldü, oğlum Can’la yalnız yaşıyoruz. Can, 22 yaşında, uzun boylu, kaslı, son zamanlarda bana garip bakıyor...
Ben Eda, 27 yaşında, bir yıllık evliyim, kocamla güzel bir hayatımız var ama yatakta pek ateşli değil, cinsellikte amatör sayılırım. Mahallenin bak...
Ben Mert, 22 yaşında, üniversite öğrencisiyim. Ablam Derya, 28 yaşında,...
Ben şu anda 33 yaşında evli biriyim. Benim...
Herkese slm benim adım Tuğba. Daha önceleri, yani evlenmeden önceleri de sex hikayeleri okurdum. Özellikle karısını siktirenlerin, kocasını aldıp b...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım, evde kız kardeşim Ece’yle yaşıyoruz. Ece...
Ben Aslı, 24 yaşında, sevgilim Mert’le iki yıldır birlikteyiz, cinselli...
Ben Ceren, 18 yaşında, liseliyim, son sınıftayım. Okul müdürü Hakan Bey...
Iyi günler ben elazığdan timuçin size anne...
Alt komşularım dul 37 yaşındaki bir anneyle 19 yaşındaki kızıydı.annesi çok bakımlı,sarışın,balık etliydi.hep etek giyer,bazen minili dolaşır beni ...