Liseli Kız Arkadaşımın Eteği

Ben Emre, 25 yaşında, bekarım. Karşı komşunun kızı Simay, 18 yaşında, liseli, sarışın, götü taş gibi, memeleri üniformadan fırlayan bir afet. Her sabah okul yolunda gördüğümde sikim kalkıyordu ama yaşı küçük diye hep kendimi tuttum. Ta ki depoda amcığını yırtıp dövene kadar.

Bir akşam apartmanın bodrumunda bisikletimi tamir ederken Simay geldi, “Emre abi, zincirim koptu, bakar mısın?” dedi. Üzerinde kısa etekli üniforma, gömleğin düğmeleri zor kapanıyordu, götü eteği yırtacaktı. “Gel depoya geçelim,” dedim, sikim pantolonda zıplıyordu. Depoya indik, eğildi, etek sıyrıldı, beyaz tangası göründü. “Simay, sikimi mi kaldıracan?” dedim sertçe, sesimde birikmiş arzu vardı. “Emre abi, kaldırdıysam sik,” dedi, elini sikime attı, pantolonun üstünden sıkmaya başladı. O an içimdeki her şey patladı, “Amına koyim Simay, ne yapıyorsun?” dedim ama dudaklarına çöktüm. Dilini boğazıma soktu, öpüşürken nefeslerimiz karıştı, gömleğini yırtıp memelerini avuçladım, sütyen yoktu, taş gibiydi, uçları dimdikti.

“Deponun köşesine geç,” dedim, elimden tuttu, beni çekti. Eteğini sıyırdım, tangası amını zor tutuyordu, sırılsıklamdı, kokusu burnuma doldu. “Emre abi, ne yapıyorsun?” dedi, sesinde hem korku hem arzu vardı. “Amını yiyeceğim,” dedim, diz çöktüm, tangasını yırtıp attım. Amı karşımda pırıl pırıldı, tertemiz, sulu ve daracık. Dilimi amına gömdüm, klitorisini emmeye başladım, Simay’ın bacakları titredi, “Ohh Emre, sik gibi yalıyorsun!” diye inledi, elleri saçlarımı yoluyordu. Dilimle amını yalarken parmaklarımı soktum, daracık deliği sikimi çağırıyordu, “Sik beni Emre, amım tutuşuyor!” diye yalvardı, sesi çaresizdi.

İki parmağımla amını siktim, sonra üçüncüyü ekledim, suları depoya damladı, “Simay, bu ne am lan amına koyim!” dedim, gözlerime bakıp, “Sok, parçala!” diye bağırdı. Pantolonumu indirdim, sikim 22 santim, kazık gibi çıktı, taşaklarım zonkluyordu. “Bu ne lan!” dedi korkuyla, gözleri faltaşı gibi açıldı. “Yavaş sikerim,” dedim ama yalan, bacaklarını eski bir masaya dayadım, sikimi amına sürtmeye başladım. Islaklığı sikimin başını kayganlaştırdı, “Sok, amımı yırt!” diye tempo istedi, sabırsızlığı sesinden taşıyordu. Ucuyla amına bastırdım, darlığı sikimi sıkıyordu, “Simay, bu amı kimse sikmemiş mi?” dedim, liseli ama bu kadar dar olması inanılmazdı.

Birden kökledim, çığlık attı, masaya tırnaklarını geçirdi, “Hızlı, amımı parçala!” diye bağırdı. Vurmaya başladım, masa gıcırdıyordu, şap şap sesler depoyu doldurdu, “Simay, liseli amı böyle mi olur?” dedim, nefes nefese, “Sik doya doya, sevgilim halt etmiş!” diye inledi, gözleri zevkten kaymıştı. Sikim amında kayarken zevkten kuduruyordum, her darbede taşaklarım götüne çarpıyordu, ter bastı, tişörtüm sırılsıklam oldu. Götü o kadar dolgun ve yuvarlaktı ki, ellerimle ayırıp daha derine gömüldüm, “Ohh Emre, daha sert!” diye yalvardı, sesi boğuktu.

Domaltıp depodaki kutulara dayadım, “Götten mi?” dedi, sesinde hem korku hem merak vardı. “Hayır, amına gömeceğim,” dedim, ellerimle götünü ayırdım, o yuvarlak kalçalar sikimi azdırıyordu. Tekrar soktum, saçlarını çektim, götüne şaplak attım, “Ohh Emre, amım patlasın!” diye bağırdı, kutulara tutunuyordu. Sikim amında kayarken her vuruşta daha derine gömülüyordum, “Daha sert, amımı sulandır!” dedi, inlemeleri depoyu inletiyordu. Kutular sallandı, bazıları yere düştü ama umurumda değildi, şap şap sesler hızlandı, amı sikimi yutuyordu, suları yere akıyordu.

Pozisyon değiştirdim, yere yatırdım, bacaklarını omzuma aldım, amına gömdüm. Memelerini emdim, uçlarını ısırdım, dişlerimle çekerken inledi, “Emre, içime boşal!” dedi. “İçine mi?” dedim, şaşkınlıkla, “Evet, dölle doldur, sevgilim yapmaz!” diye yalvardı, sesi çaresizdi. Hızlandım, yer titriyordu, Simay kasılıp boşaldı, “Sik beni, geliyorum!” diye çığlık attı, amı sikimi öyle bir sıktı ki dayanamadım, ben de patladım. Döllerim amına fışkırdı, taşaklarım boşalırken titriyordum, nefes nefese yere yığıldık, ter ve döl kokusu depoyu kapladı.

Yetmedi, sabaha kadar siktim. Depodaki eski koltuğa domalttım, “Depoyu amınla batır,” dedim, “Döllenle yıka,” dedi, götüne şaplaklar atarak amını siktim. “Daha sert, amım kavrulsun!” diye bağırdı, sesi boğuk çıkıyordu. Koltuk gıcırdadı, yayları batıyordu ama durmadım, sikim amında kayarken zevkten gözlerim karardı. Bisiklet tezgahına geçtik, ağzına verdim, sikimi boğazına soktum, “Sevgilim bunu yemezdi!” dedi, gözlerime bakarak, “Senin ağzın amından tatlı,” dedim, boğazına kadar kökledim. Dili sikimin etrafında dönerken zevkten kuduruyordum, tezgahın üstünde döl izleri kaldı.

Depodan çıktığımızda her yer darmadağındı, Simay nefes nefese, “Aileme söyleme,” dedi, “Amın bende,” dedim, gülerek. O geceden sonra Simay her okul çıkışı depoya geldi, her seferinde amını parçaladım. Depo bizim sikiş mekanımız oldu, her köşesinde izimiz vardı. Bir akşam yine bisiklet tamir ederken, “Emre abi, yine mi?” dedi, gözleri parlıyordu. “Amın durduğu sürece sikerim,” dedim, eteğini sıyırıp başladım. Dilimle amını yalarken inlemeleri apartmanı doldurdu, “Ohh Emre, sevgilim halt etmiş!” diye bağırdı.

Kutulara domalttım, sikimi amına gömerken götüne şaplak attım, “Liseli amı bu kadar tatlı mı olur?” dedim, “Senin sikini yemeyen bilmez!” diye inledi. Vurdukça kutular devrildi, “Daha sert, amım yansın!” diye yalvardı. Tezgaha, koltuğa, hatta depodaki bisiklete kadar her yerde siktim, her yer döl oldu. “Kimse duymasın,” dedi, “Amın bende,” dedim. Liseli amı buymuş amına koyim, aklımdan çıkmıyor, her anı beynime kazındı!