Her şey o sakin akşam başladı. 24 yaşındaydım, bir kafede garson olarak yarı zamanlı çalışıyordum, hayatımın gençlik enerjisiyle doluydu ama bir yandan da arayış içindeydim. O akşam kafeye o geldi. Adı Selim'di, 40'larında, griye çalanları, sakin bir duruş ve derin bakışlarıyla hemen dikkat çekiyordu. Düzenli olarak değişmedendi, genellikle kahve içerdi, kitabını okurdu. "Merhaba" dedim, siparişini alırken, "her zamanki mi?" "Evet" dedi, gülümseyerek, "ama bugün biraz sohbet de mevcut yanlış?" Şaşırdım, "Tabii" dedim, gülerek, "nasılsın?" "İyi" dedi, "sen?" O akşam vardiyam bitene kadar birkaç kez masaya uğradım, kısa kısa konuştuk. Kitaplardan, hayatta kalanlardan, küçüklerden bahsettik. Vardıyam bitti, "Bir yerde gösterge kahve içelim mi?" diye sordu, sakin ama kendinden emin bir sesle. "Olur" dedim, içeride bir merak ortaya çıkıyor. Kafeden çıktık, yakınlardaki bir bara gittik, loş ışıklar ve hafif müzik vardı. Oturduk, birer içki dedik, sohbet derinleşti. "Gençsin, hayat nasıl?" diye sordu, gözlerime bakıyordum. "Hızlı" dedim, "ama bazen yorucu." "Biliyorum" dedi, "ben de o yollardan geçtim." Elini masada benimkine yaklaştırdı, parmaklarımız değdiğinde derinlikte bir sıcaklık sağlandı. Olgunluğu, sakinliği, bana garip bir güven veriyordu. "Yalnız mı yaşıyorsun?" diye sordum, merakla. "Evet" dedi, "uzun süredir." İçkiler bitti, ikinci turu söyledik, aramızdaki mesafe kapandı. "Biliyor musun" dedi, sesi alçaldı, "seni ilk haberlerden beri hatırlasınsın." Yutkundum, "Ciddi mi?" şaşkınlıkla dedim. Bana yaklaştı, nefesini yüzümde karşıladı, "Sorun olur mu?" diye fısıldadı. "Hayır" dedim, kalp hızlandı. Dudakları dudaklarıma değdi, ayrılmaya başladılar, öyle yavaş, öyle ki, bir öpücüktü ki, ona gideceğim. Ellerim gömleğine gitti, o ise elini dağıtma koydu, beni kendine çekti. "Evim buraya yakın" dedi, nefes nefese. "Gidelim" dedim, gizli çekimde baskın çıktı. Dairesine gitti, kapıyı kapattığında toplanırken. Öpüşürken gömleğimi çıkardım, o da ceketini attı, onlarımız buluştuğunda olgunluğunun dünyasında güveni kazandı. Yatağa uzandık, tırnaklarının boynuma kaydı, elleri vücutta dolaşırken her şey o kadar derin, o kadar sıcaktı ki, tuttum. "Daha önce böyle sistemler oldun mu?" diye sordu, gülümseyerek. "Hayır" dedim, "ama güzel hissettiriyor." "Sen de öyle" dedi, sesi kadife gibi görünüyor. Bedenlerimiz bir ritmiyle buluştu, ter içinde nefes nefesleri toplandı, o kadar yoğun, o kadar gerçekti ki, zaman kayboldu. Sabah programlarındaki Selim oradaydı, uyuyordu, gri dağıtımları yastığa yayıldı. Sessizce kalkarım, mutfakta kahve yaptım, kokusuyla ortaya çıkar. "Günaydın" dedi, gözleri parlıyordu. "Günaydın," dedim, "dün gece..." "Özeldi," dedi, sözünü kestim. O gün, kendimle yüzleştim. Selim'le kalıcılığım o olgun gece, gençliğime bir derinlik katmıştı. Bir hata değil, bir deneyimdi. Selim'le birkaç kez daha görüştük, bazen kahve içtik, geceleri bazenlerimiz uzadı. Kendini hissediyordum, çünkü o anlar beni büyümüştü. Belki de bu, bir son değil, keşfetmenin sakin ve sıcak bir yoluydu.
Ben Ayşe, 43 yaşında, kocam beş yıl önce öldü, oğlum Can’la yalnız yaşıyoruz. Can, 22 yaşında, uzun boylu, kaslı, son zamanlarda bana garip bakıyor...
Ben Eda, 27 yaşında, bir yıllık evliyim, kocamla güzel bir hayatımız var ama yatakta pek ateşli değil, cinsellikte amatör sayılırım. Mahallenin bak...
Ben Mert, 22 yaşında, üniversite öğrencisiyim. Ablam Derya, 28 yaşında,...
Ben Aslı, 24 yaşında, sevgilim Mert’le iki yıldır birlikteyiz, cinselli...
Ben Ceren, 18 yaşında, liseliyim, son sınıftayım. Okul müdürü Hakan Bey...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım. Teyzem Gülay, 38 yaşında, dul,...
Ben Emre, 24 yaşında, bekarım. Amcamın karısı Ayşe yengem, 35 yaşında, esmer, götü taş gibi, memeleri bluzdan fırlayan bir afet. Amcam iş için süre...
Ben Selma, 42 yaşında, evliyim. Kocam uzun yol şoförü, evde pek olmuyor. Alt kat komşum Kadir, 28 yaşında, bekar, kaslı, esmer bir delikanlı. Her k...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım, evde kız kardeşim Ece’yle yaşıyoruz. Ece...
Selam, ben Emre, 24 yaşında, bek...