Otobüste Binen Yabancı Piston Aşşağı Diyip Donumu Aşşağı İndirdi

Bir sonbahar gecesi, İstanbul’dan Antalya’ya gece otobüsüyle yolculuk yapıyordum. Otobüs yarı doluydu, herkes kendi havasında, ışıklar sönmüş, sadece yolun uğultusu vardı. Yan koltuğumda bir yabancı turist oturuyordu, adı Sofia’ydı. Sofia, 28 yaşında, İsveç’ten gelmiş, sarışın, mavi gözlü, ince belli, kot ceket ve dar bir etekle tam bir afet. Terminalde kısa bir muhabbetimiz olmuştu, İngilizce konuşuyorduk, Türkiye’yi gezdiğini, Antalya’da denize girmek istediğini anlattı. “Gece yolculukları sıkıcı, değil mi?” dedi, gülümseyerek. “Eğlenceli hale getirelim,” dedim, takılarak. “Nasıl?” dedi, kaşlarını kaldırarak. O an sikim kıpırdadı.

Otobüs karanlıkta yol alırken, Sofia battaniyesini üstüne çekti, “Üşüyorum,” dedi. “Yaklaş, ısıtırım,” dedim, şaka yollu. Güldü, ama koltuğuna iyice yanaştı. Elimi battaniyenin altında bacağına koydum, “Ciddi misin?” dedi, ama geri çekilmedi. “Sen ne kadar ciddisin?” dedim, cesaretle. Elini sikime attı, “Fena değil,” dedi, kıkırdayarak. O an hava değişti, dudaklarına yapıştım. Öpüşmesi ateşliydi, battaniye hareketlerimizi gizliyordu. Eteğini sıyırdım, altında dantelli külot, göğüslerini tişörtün üstünden sıktım. “Sessiz ol,” dedi, fısıldayarak. Külotunu kenara çektim, amı ıslak ve tıraşlı. Parmaklarımı gezdirdim, Sofia titredi, “Oh, devam et!” Otobüsün arka koltuklarına geçtik, daha tenha bir köşeydi. Koltuğa yasladım, amına yumuldum, dilimi klitorisine gömdüm, Sofia, “Sik, yala, kimse duymasın!” diye fısıldadı. Zevkten kuduruyordu. “Hadi, sok, amımı coştur!” dedi, gözleri vahşi. Kotumu indirdim, sikim taş gibi. “Prezervatif?” dedim. “Hap var, sok!” dedi. Koltuğa yatırdım, battaniyeyi üstümüze çektim, sikimi amına kökledim. “Sik, yabancı amımı parçala!” diye inledi, sesini bastırıyordu. Hızlı vurdum, koltuk hafif sallanıyordu, otobüsün motor sesi inlemeleri örttü. “Daha sert, kahpe yap!” dedi. Onu koltukta domalttım, arkadan girdim, kalçalarını sıktım. “Sik, Sofia’yı bitir!” diye fısıldadı. İlk postayı amına boşaldım, içini doldurdum. Yetmedi, Sofia, “Bir daha!” dedi, sikimi ağzına aldı, emdi, “Sik, ağzımı siktir!” dedi. Koltuğa tekrar uzattım, üstüne çıktım, zıplattım, “Sik, otobüsü inlet!” İkinci postayı göğüslerine fışkırttım, ikimiz de terden sırılsıklam, gülüyorduk.

Sofia, “Bu yolculuk sırrımız,” dedi, eteğini düzelterek. “Söz,” dedim, hâlâ adrenalinden titriyordum. Antalya’ya vardığımızda ayrı yollara gittik, Sofia’yla bir daha haberleşmedik. O otobüs, hayatımın en vahşi anılarından biri oldu, ama yabancı bir turistle bu kadar ileri gitmek vicdanımı sızlattı. Sofia’nın ateşli hali aklımdan çıkmıyor, ama bu sır içimi kemiriyor. Otobüs sikişi çılgın bir patlama, ama bedeli ağır. Umarım kimse böyle bir yasak zevke kapılmaz.