Bir akşamüstü, yeni başladığım iş yerinde mesai uzamıştı. Reklam ajansında grafik tasarımcı olarak çalışıyordum, ortam yaratıcı ama yoğundu. Patronum Serkan, 40’lı yaşlarında, karizmatik ama otoriter bir adam. Genelde mesafeliydi, ama gözleri hep üstümde geziniyordu. O akşam, ofiste yalnız kaldık, diğerleri çoktan gitmişti. “Dosyaları bitirdin mi?” dedi, odama girip kapıyı kapatarak. “Neredeyse, biraz kaldı,” dedim, gergin bir gülümsemeyle. “İyi, ama önce bir konuşalım,” dedi, sandalyesini yanıma çekti. Kokusu ağır, sesi tehditkârdı. “Ne konuşalım?” dedim, içimde bir huzursuzluk.
“Senin performansın fena değil, ama daha iyi olabilir,” dedi, elini omzuma koydu. “Serkan Bey, ne yapıyorsunuz?” dedim, geri çekilmeye çalışarak. “Sakin ol, sadece eğleneceğiz,” dedi, kapıyı kilitledi. Kalbim yerinden çıkacaktı, “Lütfen, istemiyorum,” dedim, sesim titriyordu. “İstemezsen işin biter, anladın mı?” dedi, gözleri alev gibi. Korkudan donmuştum, direnemedim. Bluzumu çekiştirdi, “Güzel göğüslerin var,” dedi, iğrenç bir sırıtışla. Sütyenimi yırttı, göğüslerimi avuçladı, “Hayır!” dedim, ama sesim çıkmıyordu. Eteğimi sıyırdı, külotumu indirdi, “Islanıyorsun, beğendin,” dedi, ama ben sadece korkudan titriyordum. Masaya yatırdı, bacaklarımı zorla ayırdı, amımı okşadı. “Lütfen, dur!” dedim, ağlayarak. Sikini çıkardı, “Yala,” dedi, başımı bastırdı. Ağzıma zorla soktu, öğürüyordum, ama bırakmadı. Sonra masaya tekrar yatırdı, sikini amıma dayadı, “Bağırma, kimse duymaz,” dedi. Bir anda girdi, “Sik, kahpe, patronunu tatmin et!” diye bağırdı. Hızlı vurdu, göğüslerimi sıkıyordu, masa sallanıyordu. Zevk değil, sadece acı ve korku vardı. “Boşalıyorum!” dedi, sikini çıkardı, göbeğime fışkırttı. Bitmiştim, gözyaşlarım masaya damlıyordu.
Serkan, “Bu aramızda, işine devam et,” dedi, pantolonunu çekip gitti. Toparlandım, ofisten çıktım, eve nasıl gittiğimi hatırlamıyorum. O gece duşta saatlerce ağladım. İki gün sonra istifa ettim, Serkan’la bir daha yüz yüze gelmedim. Polise gitmedim, korktum, utandım. O sikiş, zorla dayatılmış bir kâbustu, içimde kapanmaz bir yara açtı. Ofis artık benim için bir tuzak, Serkan’ın sesi kulaklarımda. Zorla sikiş zevk değil, sadece yıkım. Umarım kimse böyle bir kâbusa düşmez.
Ben Ayşe, 43 yaşında, kocam beş yıl önce öldü, oğlum Can’la yalnız yaşıyoruz. Can, 22 yaşında, uzun boylu, kaslı, son zamanlarda bana garip bakıyor...
Ben Eda, 27 yaşında, bir yıllık evliyim, kocamla güzel bir hayatımız var ama yatakta pek ateşli değil, cinsellikte amatör sayılırım. Mahallenin bak...
Ben Mert, 22 yaşında, üniversite öğrencisiyim. Ablam Derya, 28 yaşında,...
Ben şu anda 33 yaşında evli biriyim. Benim...
Herkese slm benim adım Tuğba. Daha önceleri, yani evlenmeden önceleri de sex hikayeleri okurdum. Özellikle karısını siktirenlerin, kocasını aldıp b...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım, evde kız kardeşim Ece’yle yaşıyoruz. Ece...
Ben Aslı, 24 yaşında, sevgilim Mert’le iki yıldır birlikteyiz, cinselli...
Ben Ceren, 18 yaşında, liseliyim, son sınıftayım. Okul müdürü Hakan Bey...
Iyi günler ben elazığdan timuçin size anne...
Alt komşularım dul 37 yaşındaki bir anneyle 19 yaşındaki kızıydı.annesi çok bakımlı,sarışın,balık etliydi.hep etek giyer,bazen minili dolaşır beni ...