Sevgilimin Yarrağında Direk Dansı

26 yaşında, dans eğitmeniyim, İstanbul’un hareketli gece hayatında kendi stüdyomda pole dance dersleri veriyorum. Sevgilim Kaan, 29 yaşında, DJ’lik yapıyor, gece kulüplerinin aranan ismi. Uzun boylu, dövmeli, kirli sakallı, tam bir kötü çocuk havasında, ama yatakta tam bir sanatçı. İkimiz de çılgın ruhluyuz, sıradanlıktan nefret ederiz. Birlikteyken her an bir maceraya dönüşür, ama o gece, fantazilerimizin sınırlarını zorladık. Pole dance yeteneklerimi Kaan’ın yarrağıyla birleştirme fikri, haftalardır aklımı kurcalıyordu. Sonunda, o gece bunu gerçeğe döktüm.

Cuma akşamı, Kaan’ın loft dairesindeydik. Tavan yüksek, dev camlar, şehir manzarası fonda. Kaan stüdyodan yeni dönmüş, terli tişörtü kaslarını sarmış, o seksi gülümsemesiyle koltuğa yayılmıştı. Ben duştan çıkmış, sadece siyah dantel bir tanga ve Kaan’ın gömleğiyle salonda dolanıyordum. “Bebeğim, bu gece bi şov yapayım mı?” dedim, saçlarımı savurarak. “Şov mu? Sahne hazır,” dedi, gözleri parlayarak. “Ama bu sefer direk sensin,” dedim, gülerek. Yutkundu, “Ne planlıyosun, manyak?” dedi, ama sikinin pantolonda hareketlendiğini gördüm.

Müzik sistemine bağlandım, ağır ritimli, seksi bir R&B parçası seçtim. Işıkları kıstım, sadece neon mor bir lamba odayı aydınlatıyordu. Kaan’a, “Kıpırdama,” dedim, emreder gibi. Gömleğimi yavaşça çözdüm, tangamla kaldım. Pole dance hareketlerimle ona doğru süzüldüm, kalçalarımı ritme uydurarak. Kaan koltukta, gözleri bende, “Siktir, sen neymişsin,” dedi, yutkunarak. Önüne diz çöktüm, pantolonunun düğmelerini açtım. Siki yarı sert, ama heybetli. “Bu benim direğim,” dedim, dilimi sikinin ucunda gezdirdim. İnledi, “Bebeğim, çıldırttın,” dedi, saçlarımı okşadı.

Sikini ağzıma aldım, yavaşça yalayarak sertleştirdim. Kaan’ın inlemeleri müziğe karışıyordu. “Hadi, dans et,” dedi, sesi kalınlaşmıştı. Ayağa kalktım, tangamı sıyırdım, amım sırılsıklam, neon ışıkta parlıyordu. Kaan’ın sikini avuçladım, “Direk hazır, şimdi şov başlıyor,” dedim. Bacaklarımı açıp sikine oturdum, ama hemen sokmadım. Pole dance’ta yaptığım gibi, kalçalarımı yavaşça döndürdüm, sikinin üstünde kaydım. Amımın dudakları sikine sürtünüyordu, zevkten titriyordum. Kaan, “Siktir, bu ne dans!” diye inledi, elleri kalçalarıma gitti.

Ritimle birlikte hareketlerimi hızlandırdım. Bir pole dance figürü gibi, sikinin üstünde daireler çiziyor, ara sıra ucunu amıma değdirip çekiliyordum. Kaan kuduruyordu, “Sok şunu, yalvarırım!” dedi. “Sabret, direk dansı bu,” dedim, gülerek. Sonra yavaşça sikini amıma aldım, öyle kalındı ki içimi doldurdu. Pole’daki spin hareketi gibi, kalçalarımı döndürerek sikinin üstünde dans ettim. “Ohh, bebeğim, bu ne!” diye bağırdı. Amım sikini sıkarken, göğüslerim ritme uyup zıplıyordu.

Kaan’ı koltuğa yatırdım, “Şimdi final,” dedim. Sikine tekrar oturdum, bu sefer ters pozisyonda, pole’daki back hook spin gibi. Kalçalarımı sallıyor, sikini derinlere alıyordum. Kaan kalçalarımı tokatladı, “Dağıt amını!” diye inledi. Hızlandım, her inişte şlap şlap sesler çıkıyordu. “Götümü de sik!” dedim, fantazinin dibine vurmak için. Kaan durmadı, sikini amımdan çıkarıp götüme dayadı. Amımdan sızan sularla kayganlaşmıştım, yavaşça girdi. “Siktir, dar!” dedi, inleyerek. Götümde dans etmeye devam ettim, pole’daki gibi akıcı, ritmik.

“Boşalcam!” dedi, nefes nefese. “Ağzıma ver!” dedim, koltuktan inip diz çöktüm. Sikini ağzıma aldım, direk dansının son hareketi gibi, dilimle son bir spin attım. Dölü ağzıma fışkırdı, yuttum, tadı tuzlu ama seksiydi. Ben de amımı okşayıp orgazm oldum, titreyerek yere yığıldım. Kaan nefes nefese, “Bu neydi lan, Grammy’lik şov!” dedi, gülerek. “Direk sen olunca, şov kaçınılmaz,” dedim, göz kırparak.

O geceden sonra, Kaan’la her fantaziyi denedik. Yatak odasında, stüdyoda, hatta bir keresinde kulübün VIP odasında. Ama o direk dansı, sevgilimin yarrağında yaptığım o şov, aklımdan hiç çıkmadı. Kaan, sadece sevgilim değildi; o, fantazilerimin direğiydi.