Onun şey o çılgın cuma akşamı başladı. 21 yaşındaydım, üniversitenin üçüncü senesindeydim, hayatımın dersleri, arkadaşlar ve arada bir kaçamaklarla doluydu. O akşam yurt odamda sıkılmıştım, finaller bitmişti, özgürlüğümü kutluyordum. Telefonuma bir mesaj geldi, sınıf arkadaşım Barış'tan: "Partiye gel, efsane olacak!" Barış, uzun boylu, esmer, her zaman çevresinde bir enerji taşıyordu. "Tamam" dedim, hemen hazırlandım. Kot pantolon, salaş bir tişört ve spor ayakkabı giydim, saçlarımı açık bırakıyorlar, aynada kendime göz kırptım. Parti, Dönmeye yakın bir öğrenci evindeydi, kapıdan girmez müzik kulaklarımı doldurdu, insanlar dans ediyor, gülüyordu. Barış beni "Hoş geldin!" diye bağırdı, elinde bir birayla yanıma geldi. "Bu gece dağıtalım mı?" dedi, gülümseyerek. "Kesinlikle" dedim, bir bira aldım, kadehi tokuşturdum. Sohbet etmeye başlayınca, sınavlardan, yaz planlarından konuştuk, ama gözler sürekli üzerindeydi. "Dans edelim mi?" diye sordu, elimi tuttu, pist çekildi. Müzik hızlıydı, bedenlerimiz uydu, gülüyorduk, geniş kitlelere yaklaştık. "Biliyor musun" dedi, kulağıma eğilerek, "seni hep farklı davrandım." Yutkundum, "Nasıl yani?" dedim, kalbim hızlandı. Elini inandırdı, nefesini kimliklerinde hissettim, "Sorun olur mu?" diye fısıldadı. "Hayır" dedim, içim titredi. Dudakları dudaklarıma değdi, ayrılmaya başladılar, öyle genç, öyle özgür bir öpücüktü ki, benim ona gideceğim. Ellerimin içindekilerin etiketli kaydı, o ise saçlarımı okşadı, beni kendine çekti. Parti sözleşmesi arasında kimse bizi umursamıyordu, ama yine de "Biraz yalnız kalalım mı?" dedim, nefes nefese. "Olur" dedi, gözleri parlıyordu. Evin arkası geçtik, kapı kapandı, ışıkta göz önünde bulunduruldu. Öpüşürken tişörtümü çıkardım, o da gömleğini attı, tenlerimiz buluştuğunda her şey o kadar gerçek, o kadar sıcaktı ki, sanki Öncü'nün tüm stresi uçup kaldı. Yatağa uzandık, onların boynuma kaydı, elleri bedenlerinde dolaşırken nefesim hızlandı. "Devam etmek ister misin?" diye sordu, sesi titriyordu. "Evet" dedim, gülümseyerek. Pantolonumu sıyırdım, o da şortunu indirdi, bedenlerimiz bir ritimle buluştu, ter içinde, nefes nefese toplandık. O anlar, üniversiteli özgürlüğün en güzel haliydi, zaman kaybolmuştu. Sabahın her yerinde Barış oradaydı, uyuyordu, hafif bir gülümseme vardı. Sessizce çıkmak, mutfakta su içtim, o da gelmek. "Günaydın" dedi, gözleri hala uykulu. "Günaydın" dedim, "dün gece..." "Çıldırttı beni" dedi, sözümü kesti. O gün kendimle yüzleştim. Barış'la yaşayabileceğim o üniversiteli gece, gençliğimin ateşini yakmıştı. Bir hata değil, bir özgürlüktü. Barış'la birkaç kez daha buluştuk, bazen derslerden kaçtık, bazen geceleri uzandık. Suçlu hissetmedim, çünkü o beni büyütmüştü. Belki de bu, bir oğul değil,benim keşfetmenin en özgür yoluydu.
Ben Ayşe, 43 yaşında, kocam beş yıl önce öldü, oğlum Can’la yalnız yaşıyoruz. Can, 22 yaşında, uzun boylu, kaslı, son zamanlarda bana garip bakıyor...
Ben Eda, 27 yaşında, bir yıllık evliyim, kocamla güzel bir hayatımız var ama yatakta pek ateşli değil, cinsellikte amatör sayılırım. Mahallenin bak...
Ben Mert, 22 yaşında, üniversite öğrencisiyim. Ablam Derya, 28 yaşında,...
Ben Aslı, 24 yaşında, sevgilim Mert’le iki yıldır birlikteyiz, cinselli...
Ben Ceren, 18 yaşında, liseliyim, son sınıftayım. Okul müdürü Hakan Bey...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım. Teyzem Gülay, 38 yaşında, dul,...
Ben Emre, 24 yaşında, bekarım. Amcamın karısı Ayşe yengem, 35 yaşında, esmer, götü taş gibi, memeleri bluzdan fırlayan bir afet. Amcam iş için süre...
Ben Selma, 42 yaşında, evliyim. Kocam uzun yol şoförü, evde pek olmuyor. Alt kat komşum Kadir, 28 yaşında, bekar, kaslı, esmer bir delikanlı. Her k...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım, evde kız kardeşim Ece’yle yaşıyoruz. Ece...
Selam, ben Emre, 24 yaşında, bek...