Yaz gecesi, şehirdeki eski malikanenin taş duvarlarını bile ısıtmıştı. Hava, ter ve yasemin kokusuyla ağırlaşmış, sanki doğaüstü bir büyü ortalığı sarmıştı. Can, 27 yaşında, kaslı, gözlerinde her zaman bir sır taşıyan bir gençti. Üvey annesi Lale, 30’larının sonunda, adeta bir mitolojik tanrıça gibiydi; uzun siyah saçları, ipek bir gecelikle zar zor örtülmüş kusursuz vücudu ve bakışlarında insanı yutan bir ateş. Malikanenin mutfağı, loş mum ışıklarıyla aydınlanıyordu, çünkü elektrikler gizemli bir şekilde kesilmişti.
Lale, tezgahın üstünde bir kadeh kırmızı şarapla oynarken, “Can, şu eski şarap presini çalıştırır mısın?” dedi. Sesi, bir fısıltı gibiydi, ama her kelime Can’ın damarlarında bir alev gibi dolaşıyordu. Pres, antika bir aletti, neredeyse büyülü bir aura yayıyordu. Can, aleti çalıştırdığında, mutfakta garip bir titreşim başladı; sanki zaman bükülüyor, gerçeklik eriyordu. Lale, gülerek Can’a yaklaştı, ama dengesini kaybedip ona çarptı. Geceliğinin askısı omzundan kaydı, ve o an, Can’ın nefesi kesildi. Lale’nin teni, mum ışığında altın gibi parlıyordu; gözleri, Can’ı bir av gibi yakalamıştı.
Aralarındaki mesafe sıfıra inerken, Can’ın eli istem dışı Lale’nin beline kaydı. O an, mutfakta bir rüzgar esti, ama hiçbir pencere açık değildi. Lale’nin dudakları, Can’ın kulağına fısıldadı: “Bazı şeyler, sadece karanlıkta yaşanır.” Tam o sırada, bir gölge kapıda belirdi. Teyze Serra, 40’larında, ama yaşını inkar eden bir güzellikte, siyah dantelli bir elbise içinde, elinde eski bir kolyeyle duruyordu. “Bu… bu ne lanet?!” diye bağırdı, ama sesinde korkudan çok, gizli bir hayranlık vardı.
Serra’nın kolyesi, aniden parlamaya başladı, ve mutfakta bir enerji dalgası yayıldı. Sanki Lale ve Can’ın arasındaki o yasak çekim, büyülü bir ritüeli tetiklemişti. Serra, “Siz… bu evin sırrını uyandırdınız!” dedi, gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Lale, Can’dan ayrılmadan, gülümseyerek, “Serra, sadece şarap sıkıyorduk… yoksa sen de mi bu sırrın parçası olmak istiyorsun?” dedi. O an, Can’ın aklı karıştı; Lale’nin sözleri, bir davet mi, yoksa bir oyun mu, anlayamadı. Ama Serra’nın yanakları kızardı, ve kolyesinden yayılan ışık, üçünü de bir anlığına birleştirdi.
Mutfak, artık sadece bir mutfak değildi; sanki başka bir boyuta açılmıştı. Duvarlarda gölgeler dans ediyor, Lale’nin nefesi Can’ın boynunda bir alev gibi yanıyor, Serra’nın bakışları ise hem suçlayıcı hem de içine çeken bir girdap gibiydi. O an, gerçeklik kayboldu; sadece tutku, gizem ve söylenmemiş arzular kaldı. Serra, bir adım attı, kolyesini yere fırlattı, ve ışık patladı. Üçü de bir anlığına gözlerini kapattı.
Gözlerini açtıklarında, mutfak normale dönmüştü. Elektrikler geri gelmiş, şarap presi sessizce duruyordu. Lale, tezgaha yaslanmış, masumca gülümsüyordu. Serra, “Bir daha böyle şeyler görmeyeyim!” diyerek hızla çıktı, ama sesindeki titreme, o anın etkisinden kurtulamadığını gösteriyordu. Can, kalbinin hala deli gibi attığını hissediyordu. Lale, ona dönüp, “Bazı geceler… unutulmaz, değil mi?” dedi ve bir yudum şarap aldı.
O gece, malikanede kimse uyuyamadı. Can, odasında, Lale’nin teninin kokusunu, Serra’nın bakışlarını ve o büyülü anı düşünüyordu. Lale, aynanın karşısında, boynunda beliren garip bir izi inceliyordu. Serra ise, kolyesini elinde tutarken, “Bu ev… bizi ele geçirecek,” diye fısıldadı. Ve hepsi biliyordu ki, o mutfaktaki an, sadece bir başlangıçtı.
Ben Ayşe, 43 yaşında, kocam beş yıl önce öldü, oğlum Can’la yalnız yaşıyoruz. Can, 22 yaşında, uzun boylu, kaslı, son zamanlarda bana garip bakıyor...
Ben Eda, 27 yaşında, bir yıllık evliyim, kocamla güzel bir hayatımız var ama yatakta pek ateşli değil, cinsellikte amatör sayılırım. Mahallenin bak...
Ben Mert, 22 yaşında, üniversite öğrencisiyim. Ablam Derya, 28 yaşında,...
Ben şu anda 33 yaşında evli biriyim. Benim...
Herkese slm benim adım Tuğba. Daha önceleri, yani evlenmeden önceleri de sex hikayeleri okurdum. Özellikle karısını siktirenlerin, kocasını aldıp b...
Ben Ozan, 24 yaşında, bekarım, evde kız kardeşim Ece’yle yaşıyoruz. Ece...
Ben Aslı, 24 yaşında, sevgilim Mert’le iki yıldır birlikteyiz, cinselli...
Ben Ceren, 18 yaşında, liseliyim, son sınıftayım. Okul müdürü Hakan Bey...
Iyi günler ben elazığdan timuçin size anne...
Alt komşularım dul 37 yaşındaki bir anneyle 19 yaşındaki kızıydı.annesi çok bakımlı,sarışın,balık etliydi.hep etek giyer,bazen minili dolaşır beni ...