zenci barmen yarrağı sokunca karnımı yardı

Gece yarısını geçmişti, arkadaşlarla takıldığımız İzmir’in en popüler kulübünde dans pisti alev alevdi. Müzik kulakları sağır ediyor, ışıklar göz alıyordu. Ben, biraz çakırkeyif, barda bir kokteyl daha almak için sıraya girdim. O sırada barmenle göz göze geldim. Adı Jamal’dı, kulübün yeni zenci barmeni. Uzun boylu, kaslı, simsiyah teni ve bembeyaz gülüşüyle tam bir afet. Kokteylleri karıştırırken kollarındaki kaslar oynuyor, herkes ona hayrandı. “Ne içiyorsun, güzel?” dedi, derin bir aksanla. “Sen ne önerirsin?” dedim, flörtöz bir gülümsemeyle. “Bana bırak,” dedi, göz kırptı. Kokteyli hazırlarken muhabbet açıldı, Jamal’ın Nijerya’dan geldiğini, burada DJ’lik ve barmenlik yaptığını öğrendim.

Bir saat sonra kulüp kalabalığı azalmıştı, ama ben hâlâ bardaydım. Jamal, “Mola veriyorum, arka tarafa gel, sana özel bir içki yapayım,” dedi. Arka taraf, kulübün depo ve personel alanıydı, loş ve tenha. “Hadi bakalım,” dedim, merakla. Depoya girdik, Jamal bir şişe rom çıkardı, iki kadeh doldurdu. “Bunu dene, Afrika ateşi,” dedi, gülerek. Romu yudumlarken, “Sen hep böyle ateşli misindir?” dedim, cesaretim artmıştı. Jamal yaklaştı, “Sen de fena değilsin,” dedi ve elini belime koydu. O an içimde bir volkan patladı.

Jamal, dudaklarıma yapıştı, öpüşmesi öyle güçlüydü ki, nefesim kesildi. Tişörtünü çıkardım, göğsündeki kaslar taş gibi, dövmelerle kaplıydı. “Sik beni, Jamal!” dedim, kendimi tutamıyordum. Kotunu indirdi, boxer’ından devasa bir sik fırladı, gözlerim faltaşı gibi açıldı. “Bunu alabilir misin?” dedi, sırıtarak. “Dene bakalım,” dedim, meydan okuyarak. Diz çöktüm, sikini ağzıma aldım, o kadar büyüktü ki, zor sığdırdım. Dilimi gezdirdim, Jamal inledi, “Oh, yala, beyaz kız!” Elimle taşaklarını okşuyordum, ağzımla ritim tutuyordum. Sonra Jamal, “Hadi, sıra bende,” dedi, beni bir bira kasasına oturttu. Eteğimi sıyırdı, külotumu yırtarcasına indirdi, amım sırılsıklamdı. Dilini amıma gömdü, klitorisimi emdi, “Sik, yala, Jamal!” diye çığlık attım. Depoda inlemelerim yankılanıyordu.

“Hadi, sok!” dedim, sabırsızca. Jamal, sikini amıma dayadı, “Yavaş ol, bu can yakar,” dedi. Yavaşça girdi, içimi doldurdu, “Oh, siktir, ne bu!” dedim, zevkten bayılacaktım. Hızlandı, kasalara çarpıyorduk, “Sik, zenci sikini alıyorum!” diye bağırdım. Jamal, göğüslerimi avuçladı, “Sik, bu am harika!” dedi. Beni kasadan indirdi, duvara yasladı, arkadan girdi, kalçalarımı tokatlıyordu. “Sik, kahpe yap!” diye inledim. İlk postayı amıma boşaldı, sıcaklığı içimde hissettim. Ama durmadık, romdan bir yudum aldık, bu sefer ben üstüne oturdum, sikinde dans ediyordum, “Sik, Jamal, kulübü inlet!” dedim. İkinci postayı göğüslerime boşalttı, ikimiz de terden sırılsıklam, gülüyorduk.

Kulübe döndüğümüzde kimse bir şey fark etmemişti. Jamal, “Bu bizim küçük sırrımız,” dedi, göz kırptı. “Kesinlikle,” dedim, hâlâ titriyordum. O gece eve döndüm, ama Jamal’ın o dev siki aklımdan çıkmadı. Onunla bir daha buluşmadık, ama kulüpte karşılaştığımızda gülümsüyoruz. O sikiş, zenci ateşiyle yandığım bir geceydi, ama o vahşi zevk içimde bir huzursuzluk da bıraktı. Kulüp deposu artık benim için sırlarla dolu. Zevk çıldırtsa da, böyle anlar insanı serseme çeviriyor. Umarım herkes böyle bir ateşi doğru kişiyle yaşar.